Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul - Dersaadet

Münevver Ayaşlı

Sayfa Sayısına Göre İstanbul - Dersaadet Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İstanbul - Dersaadet sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İstanbul - Dersaadet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dem bu dem Devran bu devran Mest-i hayranız bugün Terk-i hestî eyleyen âşıklarız Geldik bugün…
Sayfa 5 - Timaş Yayınları 4.BaskıKitabı okudu
Kalem bize değil, biz kaleme tabi olduk, ram* olduk
Sayfa 5 - *boyun eğdikKitabı okudu
Reklam
Müslümanlar fethettikleri şehirlerin en büyük kiliselerini harap etmek değil, fethin en büyük hakkı ve şahidi olarak, camiye tahvil ederlerdi…
Sayfa 17 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Yahudi bankacılığı| Haçlı Seferleri
İslâm’a karşı gelmek için Avrupa Yahudilerinden yüksek faizle para alıyorlar ve hemen hemen bütün Haçlılar Yahudilere borçlu olarak bu seferlere katılıyorlardı. İşte sonradan bütün dünyaya hâkim olan Yahudi sermayesinin ve Yahudi Bankacılığının nüvesi*, Haçlı Seferleri sayesinde inkişaf ediyordu.
Sayfa 37 - *bir şeyin özüKitabı okudu
Fes ise Ankara’da, İstanbul’un, ihanetin sembolü.
Sayfa 42 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
40 Piyano
1900 veya 1908-1909 senelerinde Ankara’da bir Ermeni mahallesinde çıkan yangın korkusu yüzünden evlerden 40 piyano çıkar.
Sayfa 49 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Fatih Sultan Mehmed’in Dünya’ya Teşrifleri
Bir mübarek saat ve kutlu gün içre bir sabah… 1431 yılı yazında evvela güneş tutuldu ve bu azametli hal korku ve dehşet içinde Konstantiniyye’den seyredildi. Ortalık öyle zifiri karanlık oldu ki gün ortasında gökyüzünde yıldızlar göründü. Bundan bir ay kadar sonra üç gece arka arkaya fecr-i şimalî göründü. Arkasından pek muhteşem bir kuyruklu
istanbul adaları
Konstantiniyye tahtına oturan oturan pek çok imparator ve imparatoriçeler ile kilisenin büyüklerinin sonu bu güzel adalarda menfada* ve zindanda geçmiştir.
Sayfa 64 - *sürgün yeriKitabı okudu
Bizde restorasyon olmuyor da bir kalıp değiştirme, asaletten adiliğe doğru bir gidiş, bir değişme oluyor.
Sayfa 67 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
“Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedadır.” diyen Nedim’de, İran’ı aramak çok insafsızlık olmaz mı? Şiirlerinde Farsça kelimeler varsa da asla Fars ruhu yoktur, bilakis İran’a karşı bir meydan okuyuş vardır… Nedim öylesine Türk ve İstanbulludur ki … Varsın kullandığı kelimeler Farsça olsun.
Sayfa 77 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Hem Batı'ya varamamış, hem de yerinden fırlamış.. Bu hal ise Garplılaşmak değil de garipleşmek olmuş..
Sayfa 89
Abdülhak Hâmid Tarhan
Şair-i Âzam Abdülhak Hâmid Beyefendi merhum, “Kırk odalı ve her odasından başka bir çehrenin göründüğü bir konakta oturmayı isterdim” derdi.
Sayfa 98 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Rumelinden Türklerin boşaltılması
Bu Türk dramını, bu Türk faciasını kaleme almamıştı, biz Türkler bile … Halbuki Nazilerin Yahudilere yaptıkları mezalim bir edebiyat ekolü olmuştu, durmadan kitaplar yazılmış, tiyatrolar oynanmış, filmler çevrilmişti.
Sayfa 106 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Jean Cocteau
İstanbul için, “sahipleri tarafından terk edilmiş eve benziyor” der.
Sayfa 137 - Timaş Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Annem ve teyzem Selanik'i çok iyi bildikleri gibi, dönmeleri ve dönme âdetlerini de pek iyi bilirlerdi. Selanik'te hiçbir dönmeye "bey" denmez, "efendi" denirmiş. İstanbul'a gelince haliyle bu âdet ve anane tarihe karışıyor, hepsi "bey" ve "hanımefendi" demeye ve Türklerle evlenmeye başlıyorlar ki, Selanik'te iken bu kabil değil, imkânsız. Türkler ne dönme kız alırlar ne de kızlarını dönmeye verirlermiş. Valide merhume, "Allah aşkına şu İstanbullulara bak, bizim "efendi" dediğimiz bütün dönmeleri İstanbullular "bey", "beyefendi" yaptılar" derdi.
Sayfa 178
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.