Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İvan İlyiç'in Ölümü

Lev Tolstoy

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
'Vay canına! Öldü adamcağız... Ben ölmedim ya...' Herkes böyle düşünüyor ya da hissediyordu.
İvan İlyiç onca insanın yaşadığı şu koca kentte, onca eş dost arasında ve onca aile üyesiyle birlikteyken, ne denizlerin dibinde, ne de toprağın binlerce metre altında bir benzeri daha bulunamayacak korkunç bir yalnızlıkla yüzü divanın arkalığına dönük yatarken, yalnızca geçmişin hayaliyle yaşıyordu. Geçmişten birbiri ardına tablolar canlanıyordu gözünde. Hep yakın zamandan başlıyor, uzağa, en uzağa, çocukluğuna doğru gidiyor ve orada duruyordu
Reklam
Evlenmelerinin üzerinden geçen bir yıl gibi kısa bir süre sonunda İvan İlyiç, evliliğin hayatta birtakım kolaylıklar sağlamakla birlikte, aslında çok karmaşık ve sorunlarla dolu ağır bir iş olduğu sonucuna vardı. Bu nedenle evlilikteki görevlerini yerine getirebilmek, yani toplumsal çevrenin de onaylayacağı incelikli bir hayat sürebilmek için, memuriyetteki gibi belli bir yol, yöntem geliştirmek gerekti. İvan İlyiç de böyle bir yöntem geliştirdi. Evlilik hayatından tüm beklentisi ev yemeği, ev kadını (ve elbette onunla paylaşılacak yatak), ama özellikle toplumun dayattığı o geleneksel görüntüydü. Bunların ötesinde tek istediği neşe ve hoşluktu; bunları bulabildiğinde kendini mutlu hissediyor, dirençle, dırdırla karşılaştığındaysa, hemen işini merkez alarak yarattığı özel dünyaya çekiliyor ve kendini mutlu edecek hoşluğu, neşeyi burada buluyordu.
Yaşadığın ve yaşamakta olduğun her şey yalan. Senden hayatı da ölümü de gizleyen koca bir yalanı yaşadın sen.
ölüme yakınken binbir sorgu...
Doktor hastanın çektiği fiziksel acıların dayanılmaz olduğunu söylüyordu ki bu doğruydu, ama ona asıl çektiren manevi acılardı. İvan İlyiç’i kıvrandıran manevi acının nedeni, o gece uyumakta olan Gerasim’in elmacık kemikleri çıkık, kötülük nedir bilmeyen, tertemiz yüzüne bakarken apansız aklına geliveren bir düşünceydi: “Ya gerçekten de yaşamam gerektiği gibi yaşamadıysam, bilinçli seçtiğim yaşamım yanlışsa?..”
Ne bu şimdi? Ne için bütün bunlar? Olacak şey mi! Böylesine anlamsız ve iğrenç olabilir mi hayat? Hayat bu kadar anlamsız ve iğrençse, o zaman niye ölünüyor; hem de acılar çekerek?..
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.