"Because," he said, "I sometimes have a queer feeling with regard to you--especially when you are near me, as now: it is as if I had a string somewhere under my left ribs, tightly and inextricably knotted to a similar string situated in the corresponding quarter of your little frame. And if that boisterous Channel, and two hundred miles or so of land come broad between us, I am afraid that cord of communion will be snapt; and then I've a nervous notion I should take to bleeding inwardly. As for you,--you'd forget me."
"Sanki sol kaburgamın altında bir yerde bir ip varmış da bu ip senin sol kaburgana sımsıkı bir kördüğümle bağlanmış. Öyle sanıyorum ki aramıza dağlar, denizler girerse bizi birbirimize bağlayan bu ip kopacak. O zaman da için için kanlarım akacakmış gibi bir kuruntuya kapılıyorum. Sana gelince... Sen hemen unutursun beni."
Sırf benden daha yaşlı olduğunuz için ya da dünyayı benden daha çok gördüğünüz için bana emir vermeye hakkınız olduğunu düşünmüyorum efendim; üstünlük iddianız, zamanınızı ve deneyiminizi nasıl kullandığınıza bağlıdır..
Şimdi bana düşen, onsuz yaşayabilmektir.Beni ona kavuşturabilecek bir mucize bekler gibi günden güne sürüklenerek oyalanmak dünyanın en gülünç, en iradesiz tutumu olur.