Japonya Seyyahı Abdürreşit İbrahim’in İzinde Gönderileri
Japonya Seyyahı Abdürreşit İbrahim’in İzinde kitaplarını, Japonya Seyyahı Abdürreşit İbrahim’in İzinde sözleri ve alıntılarını, Japonya Seyyahı Abdürreşit İbrahim’in İzinde yazarlarını, Japonya Seyyahı Abdürreşit İbrahim’in İzinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın insaniyeti ilim ve maarifet iledir, ey Müslümanlar! Ey kardeşler! İlim, maarifet ve sanat yolunda evlatlarınızfeda ediniz, eğer evladlarınızı terbiye etmezsek indallah ve Allah katında mesul oluruz.
Kadın, toplumsal eğitimin başlangıç noktasıdır. ... Toplum, akılcı bir dişi modeli üzerine kurulmalıdır ki, bu dişinin yetiştirdiği çocuklar, modern toplumun çekirdeğini oluştursun. O anne iyi eğitilirse, dünya görüşüne sahip olur, kültürel açıdan donanımlı olur ve bizim de gönlümüz rahat eder ki bu ananın yetiştirdiği evlatlar da böyle devam eder gider.
“Kimdi kürsüdeki? Bir bilmediğim pir amma,
Hiç de bigâne değil kalbe o câzip sîmâ.
Bembeyaz lihye-i pâkiyle, beyaz destârı,
O mehib alnı, o pek mûnis olan didârı
Her taraftan kuşatıp bedri saran hâle gibi,
Ne şehâmet, ne melâhat veriyor, yâ Rabbi"
Mehmed Âkif Ersoy
Mehmed Âkif, o meşhûr Süleymaniye Kürsüsünden adlı şiirindeki bu dizelerde Japonya'yı İslâmiyet ile tanıştıran Abdürreşit İbrahim Efendi'den bahsediyordu. Vefât ettiği, Japon radyolarından anonsla duyurulan Abdürreşit İbrahim hakkında, Ali Merthan Dündar'ın hazırladığı yayınevimizden çıkan monografiyi sizlere öneriyorum.
Türkiyeden rusyaya rusyadan japonyaya uzanan bir ömür. rusya müslümanlarının mücadelesi. çok faydalı makaleler mevcut. Doğu'dan okuduğum 2. kitap. rahatsız edecek derecede yazım hataları yine mevcut. yabancıların makalelerinde çeviriden mi asıldan mı olduğunu anlamadığım hatalarla dolu. okunmalı #kitapşuuru
Türklüğe adanmış bir ömür onunkisi Belki de onun halen hatırlanıyor olması Rusya’da yaşadıkları yaptıkları, mücadelesi, eğitim için insanların cehaletten kurtulmaları için yaptıkları yada Dünya’nın birçok yerine yaptığı seyyahatler değil . Japonya’da Türk’ün sesi olması ve orada İslamiyet adına yaptıkları ya da yapamadıklarıdır. “Japonya Seyyahı Abdürreşit İbrahim’in İzinde” adlı eserde farklı bir kişi ile tanışacağız. Bir ömre insan neler sığdırabilir sorusunun muhteşem cevabını alacağız. A.Merthan Dündar editörlüğünde hazırlanmış eserde Abdürreşit İbrahim’in bilinen hayatından kesitler okumamız şaşırmamıza neden olurken ya bilinmeyenleri diye de aklımızı yormamıza neden olacak.
Japonya ve Türkiye’den çeşitli üniversitelerin akademik kadrosunun Abdürreşit İbrahim hakkında yazdıkları yazılar ile toplamda 15 değerli kalemin değerlendirmesi ile bu büyük seyyahı tanıma imkanı bulacağız. 87 yıllık hayatını okudukça nefesiniz kesilecek belki onun kadar da hızlı takip edemeyeceğiz yaşadıklarını, Mehmet Akif’in onun hayatı şiirleştirdiği Süleymaniye Kürsüsünde söyledikleri ile yorgunluğumuza çare arayacağız.
#KitapŞuuru
Kadın, toplumsal eğitimin başlangıç noktasıdır. ... Toplum, akılcı bir dişi modeli üzerine kurulmalıdır ki, bu dişinin yetiştirdiği çocuklar, modern toplumun çekirdeğini oluştursun. O anne iyi eğitilirse, dünya görüşüne sahip olur, kültürel açıdan donanımlı olur ve bizim de gönlümüz rahat eder ki bu ananın yetiştirdiği evlatlar da böyle devam eder gider.
Bugün heyet-i içtimaiyyemiz sağlam vücudlu, yüksek ruhlu, sarsılmaz seciyeli, çalışkan, vazife-şinas ve fedakar vatandaşlara pek ziyade muhtaçdır. Asri Türk kadınının analık şerefine nail olanlarının en ali borcu işte şu ruhda vatandaşlar yetiştirmektir.
Bizim medenileşmemiz için, evvela medeni bir ruha ve vatani hissiyata malik analar yetiştirmemiz, böylelikle medeniyeti esasından zer'edecek valideler ihzar etmemiz lazımdır. Böyle valideler ise dekolte elbise, son moda tayyör, "mun kapriz" çorab, yahud "de valencia" ile vücuda gelmez. ... Zira süs, safa ve zevk; insanı daima fenalığa sevkeder.
#kitapşuuru
O, raporlarını direk Enver Paşa'ya yollamıştır. Bu böyleyse o, Türkiye tarafı için Almanyada Müslüman savaş tutsakları arasında yürütülen propaganda faaliyeti muhbiri olduğunu kanıtlamaktadır.
Bu dönemde, Türk-Tatarlarda kız çocuklarını talim etmek, okutmak çok büyük ayıp idi.
...
Kurandan bazı kısa sureleri öğrenen kızların ana ve babaları, Allaha şükür namaz kılmasını biliyor diye övünürlerdi.
...
Mollalar kızlara okuma yazma öğretmeyiniz diye daima cemaate nasihat ederdi.
#kitapşuuru