En Eski Kader Meselesi Sözleri ve Alıntıları
En Eski Kader Meselesi sözleri ve alıntılarını, en eski Kader Meselesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sahih kader anlayışına göre insan bilir ki, benim kendi irademi yönlendirmem benim kaderimi belirleyecek, o halde böyle inanan bir insanın gelecek adına kaybı olmadığı gibi o, madem kaderim benim sa'yımla çizilecek diyerek daha çok çaba sarf eder, daha çok çalışır, daha dikkatli olur. Geçmiş adına ise kader böyleymiş diyerek tahammül ve rıza gösterir, huzur bulur. Her iki durumda da karlı çıkar. Bu sebeple "men âmene bi'l-kader emine mine'l-keder", kadere inanan kederden kurtulur demişlerdir.
Kaderi güzel anlatan bir örnek; bilgisayar oyunları olabilir. Oyunu kurgulayıp tasarlayan irade oyuna sınırlı ihtimaller koymuş. Sizin seçme ve uygulamanıza göre o ihtimallerden birisi gerçekleşiyor. Eğer iradenizi öbür düğmeye basmakta kullansaydınız sonuç, sistemde var olan başka bir durumun oluşmasına sebep olacaktı. Ama hiçbir zaman siz tasarlayanın oyuna yerleştirdiği ihtimallerden dışarı çıkamayacaksınız. Hem önceden yapılmış bir yazılım var, hem de siz ona müdahale edebiliyorsunuz ve yazılanın dışına asla çıkamıyorsunuz. Yani sizin iradeniz de arkaplandaki o büyük iradeye bağlı. İşte sizin bu ihtimallerden her hangi birini seçebilme özgürlüğünüz sizin irade-i külliyenizdir. İradenizi ona değil de buna kullanmanız ise irade-i cüziyyenizdir. Yani bütünden bir cüzü seçmiş olmanız.
Kader her şeyden önce bir iman ve vicdan işidir, mümin olmayan için elbette bir anlam taşımaz ve bilimle de ispat edilemez. O halde kader Kur'an'ı Kerime inanmakla başlar.
Abdullah bin amr bin As'dan: Rasulüllah'ın (s.a.v) şöyle dediğini duydum: "Allah bütün mahlukatların kaderini, gökler ve yer yaratılmadan elli bin sene önce yazmıştır. Ve ilave etti: O'nun Arş'ı da su üzerindedir."
DNA sarmalıyla ilgili okuduğum bilimsel bir yazıda deniliyor ki : Tek bir DNA ve onun içerdiği genlerde saklanan bilgileri çözüp yazıya geçirebilmiş olsanız bu üç stat büyüklüğündeki bir kütüphaneye sığmayacak kadar kitap yazmış olursunuz.
Sayfa 36
İnsanın Özgür iradesi vardır ve fiillerini seçip yapma da bir ölçüde hürdür. Ancak bu seçme özgürlüğü de ona Allah tarafından verilmiştir. "O dilemedikçe siz dileyemezsiniz". İşin sırrı da buradadır. Bizim hem seçme ve dileme özgürlüğümüz vardır, hem de bunu bilecek Allah'ın dilemesiyle yapabiliriz. Yani bizim dinlememiz onun dilemesine bağlıdır. İşte burası tam da Cebrîlikle Kaderiyye'nin temas noktasıdır. Bir taraftan bakarsınız Cebriyyeci, öbür taraftan bakarsanız kaderiyyeci olursunuz. Necip Fazıl'ın dediği gibi:
Kader , beyaz kağıda sütle yazılmış yazı
Elindeyse beyazdan gelde sıyır beyazı.
Sayfa 42
Asansöre biniyor ve çıkacağınız katın numarasına basıyorsunuz, o da gidip o katta duruyor. Siz başka bir numaraya basabilirsiniz, ya da asansörümüz sizi dairenizin kapısına kadar getiremezdi. Çünkü onun kurulu sistemi buna müsait değil . Sizin iradeniz ancak orada yazılı kağıtları çıkmayı yada inmeyi dileyip o belli düğmeye basmaktan ibaret. Ama ses asansörü çıkardım, indirdim dersiniz.
Sayfa 42
Uçağa biniyorsunuz, onun önceden belirlenmiş bir rotası var. O şaşarsa sistem bozulur kıyamet kopar. Sizin ona müdahale etme şansınız yok. Ama uçak giderken yerinizden kalkıp öne veya arkaya geçebiliyor, lavaboya gidebiliyor, bir tanıdığınızın yanına oturabiliyorsunuz. Sizin iradeniz bundan ibaret.ama o kadar da olsa siz o kadarından sorumlusunuz.
Sayfa 43
Kaderi belki daha güzel anlatan bir örnek; bilgisayar oyunları olabilir. Oyunu kurgulayıp tasarlayan irade oyuna sınırlı ihtimaller koymuş. Sizin seçme ve uygulamalarınıza göre o ihtimallerden birisi gerçekleşiyor. Eğer iradenizi öbür düğmeye basmakta kullansaydınız sonuç, sistemde var olan başka bir durumun oluşmasına sebep olacaktı. Ama hiçbir zaman siz tasarlayanın oyuna yerleştirdiği ihtimallerden dışarı çıkamayacaksınız. Hem önceden yapılmış bir yazılım var, hem de siz ona müdahale edebiliyorsunuz ve yazılanın dışına asla çıkamıyorsunuz. Yani sizin iradeniz de arka planda ki o büyük iradeye bağlı.
İşte sizin bu ihtimallerden herhangi birini seçebilme özgürlüğünüz sizin irade-i külliyenizdir. İradenize ona değil de buna kullanmanız ise irade-i cüziyyenizdir. Yani büyükten/külden bir cüzü seçmiş olmanız. Potansiyel enerji ile kinetik enerji gibi.
Sayfa 43
Kaderi doğru anlamamak Müslümanları geri bırakan sebeplerdendir denebilir. Ve insanın elinde hiçbir şey yok diye inanmanın alternatifi, her şey insanın elindedir, her şeyi insan yapar demek değildir.
Sayfa 45
Duanın varlığı başlı başına mahv ve ispatın delilidir. Eğer her şey Allah'ın ezelden takdir ettiği gibi olmak zorunda ise, dua etmenin bir anlamı kalır mıydı? Oysa Kuranı Kerim'de bile bize öğretilen yüzlerce dua ayeti vardır.
Sayfa 49
"Men âmene bil kaderi emine minel keder"
Kim kadere iman ederse keder/üzüntüden uzak olur.
Sayfa 56 - Nûn Yayıncılık 2015
Kur'ân'ı Kerim'e inanan herkes kâinatta bir düzenin, bilinçli bir takdirin ve hesabın olduğunu kabul eder. Hücreden makrokozmoza kadar her şeyde bu bilinçli düzen görülebilir.
Bizim risalemizin biraz kaderi anlatma, biraz bu konudaki yanlışlara cevap verme, biraz da Hasan Basrî'nin istismar edilen risalesini tanıtma gibi bir hedefinin olduğunu söyleyebiliriz.