Hiç birbirimize benzemiyorduk...
Yine de ikimiz bir noktalı virgül gibi bütünleşmiştik işte,....
Ben noktaydım; dünya hali içinde pek de kayda değer olmayan minnacık bir mühür. O virgüldü; durmadan arkasına yeni vagonlar eklenen, yoldan çıkmış bir cazibe treni.
Sayfa 20