Bu meselede hakkıyle düşünen ve anlayan kimse çok istifade eder; cehaleti, acziyeti, ihmalkârlığı ve fırsatları zayi ederek, kadere yaslanmaz; böylece tevekkülünü acziyet acziyetini tevekkül yapmaz. Aksine meseleyi iyice anlayan kişi kaderi kaderle geri çevirir, kaderi kaderle def'eder, kadere kaderle karşı koyar. Hatta insan ancak bununla yaşayabilir; zira açlık, susuzluk, üşümek, her türlü korkular ve sakınılan şey kaderdendir.