Kalpazanlar
André GideEn Eski Kalpazanlar Sözleri ve Alıntıları
En Eski Kalpazanlar sözleri ve alıntılarını, en eski Kalpazanlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... İnsan böyle bölünmüş olunca, nasıl içten olsun? Bu sözcüğün ne anlama gelebileceğini bile anlamaz oldum. Çaresi yok bunun. Kederli oldum mu kendimi gülünç buluyorum, güldürüyor bu beni; neşeli oldum mu, öyle sersemce şakalar yapıyorum ki ağlamak geliyor içimden.
Sayfa 380Kitabı okudu
... Bana gelince, ben çölün ortasında susuzluktan ölmek üzere olan Arap gibiyim. Bir damla su... Ya da bir damla gözyaşıyla kurtulabilecek noktadayım, anlıyor musun?
Sayfa 297Kitabı okudu
Hiçbir zaman sandığım gibi değilim. Kendim sandığım varlık bile durmadan değişiyor, öyle ki, çoğu zaman, ben birleştirmesem, sabahki varlığım akşamki varlığımı tanımayacak. Hiçbir şey benim kadar farklı olamaz benden. Ancak bazı bazı, yalnızken görünür derinlik gözlerime. Ancak o zaman köklü bir sürekliliğe ulaşırım; ama o zaman da yaşamım ağırlaşıyormuş, duruyormuş, varlığım sona erecekmiş gibime gelir. Ancak yakınlık duygusuyla çarpar yüreğim, ancak başkasıyla yaşarım; başkasının yerine geçmekle, birleşmeyle yaşarım hatta; hiçbir zaman da bir başkası olmak için kendimden sıyrıldığım zamanki kadar yoğun ve güçlü yaşadığımı duymam. Kökten kopmanın bu bencilliği aykırı gücü o kadar fazladır ki, iyelik bunun sonucu olarak da sorumluluk duygumu eritir. Böyle bir yaratık, evlenilebilecek bir yaratık değildir. Bunu nasıl anlatmalı Laura’ya?
Herkesin ‘hile’ yaptığı bir dünyada, ‘gerçek insan’ bir şarlatan gibi görünür.