Mustafa Reşat, 1923’te Dahiliye Vekaleti tarafından Diyarbakır’a İkinci Sınıf Mülkiye Müfettişi olarak atanıyor. Öncelikli müfettişlik merkezi Siirt. İlaveten Bitlis, Genç, Muş, Van ve Hakkâri, mıntıkası dahilinde. Daha sonra buralara Diyarbakır, Mardin ve Siverek ekleniyor. Mustafa Reşat Bey’in Doğu vilayetlerine dair bilgisi ve gözlemleri dikkat çekici. Etnografik çalışma yapan bir araştırmacı gibi görev yaptığı, gezdiği, gördüğü ve geçtiği yerler hakkında tafsilatlı bilgiler topluyor. Buraların demografik, sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve sosyo-politik yapısına ilişkin önemli notlar alır. Bu bölgeleri köy köy, kasaba kasaba, mezra mezra bilir.
Bir müfettiş olarak topladığı bilgiler, edindiği gözlem ve izlenimler ileriki dönemlerde devletin doğu vilayetlerinde uygulayacağı siyasalar için temel teşkil eder. En azından bu bölgelerin zemin etüdünü yapan Mustafa Reşat’ın, bir hayli oryantalist-medeniyetçi ve modernist olan izlenimleri var. Mimaroğlu bu bölgeleri hükümetin nüfuzunun işlemediği, giremediği; geliştirilmesi, bayındır hale getirilmesi, “ıslah edilmesi” ve “medenileştirilmesi” gereken yerler olarak tasvir eder.
Mustafa Reşat’ın Kürt coğrafyasına dair raporlarında yer verdiği gözlemlerin ve benimsediği yaklaşımın devletin bölgeye ve Kürt sorununa bakışında 1990’ların sonuna kadar hakim olduğunu söylemek mümkündür.