Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kapital 3. Cilt

Karl Marx

En Eski Kapital 3. Cilt Gönderileri

En Eski Kapital 3. Cilt kitaplarını, en eski Kapital 3. Cilt sözleri ve alıntılarını, en eski Kapital 3. Cilt yazarlarını, en eski Kapital 3. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Böylece biz, farklı sanayi kollarında, sermayelerin organik bileşimlerindeki farklara ve belirli sınırlar içerisinde bunların farklı devir dönemlerine bağlı olarak farklı kâr oranları bulunduğunu; devir sürelerinin aynı olduğu kabul edildiğinde, kârların, sermayelerin büyüklükleri ile orantılı olduklarını ve dolayısıyla, eşit büyüklükteki sermayelerin, eşit sürelerde eşit karlar sağlayacağı yasasının (genel bir eğilim olarak), artı-değer oranı aynı olsa bile, ancak, organik bileşimleri aynı olan sermayelere uygulanacağını göstermiş bulunuyoruz. Bu söylenenler, bütün incelemelerimizde esas alınan varsayıma, yani metaların değerleri üzerinden satıldıkları varsayımına dayanıldığında geçerlidir. Öte yandan, hiç kuşku yoktur ki, öze ilişkin olmayan, rastlantıya bağlı ve birbirlerini telafi eden ayrılıklar dışında, çeşitli sanayi kollarında ortalama kar oranındaki farklılıklar gerçekte varolmadığı gibi, bütün kapitalist üretim sistemi ortadan kalkmadıkça da var olamaz. Şu halde, öyle görünüyor ki, burada değer teorisi, fiilî süreç ile, gerçek üretim görüngüsü ile bağdaşmamaktadır ve bu nedenle de bu görüngüyü anlamaya çalışmaktan vazgeçmek, yerinde olacaktır.
Sayfa 138 - KÂRIN ORTALAMA KÂRA DÖNÜŞMESİ
Hiçbir kapitalist, kar oranını düşürdüğü sürece, yeni bir üretim yöntemini ne denli fazla üretken olursa olsun, artı-değer oranını ne kadar çok arttırırsa arttırsın, hiç bir zaman gönüllü olarak uygulamaya koymaz.
Sayfa 233 - Sol yayınları
Reklam
Kar oranındaki düşme eğilimi, artı-değer oranında bir yükselme eğilimi ve dolayısıyla emeğin sömürü oranında bir büyüme eğilimi ile içiçedir. İşte bu yüzden kar oranında düşmeyi istisna olarak görülebilse de ücretlerin oranında bir yükselmeyle açıklamak kadar saçma bir neden yoktur. Kar oranına biçim veren koşullar iyice anlaşılmadan, farklı dönemlerde ve ülkelerdeki ücret oranlarının gerçek bir tahlilini istatislik yokuyla yapmak olanaksızdır. Kar oranı emek daha az üretken hale geldigi için değil daha çok üretken hale geldiği için düşer. Artı-değer oranındaki yükselme de, kar oranındaki düşme de emeğin büyüyen üretkenliğinin kapitalizm altında ifadesini bulan özgül biçimlerdinden başka bir şey değildir.
Sayfa 213 - Sol yayınları
kapitalist, emeği ancak değişmeyen sermaye yatırarak sömürebileceğini, değişmeyen sermayesini ancak değişen sermaye yatırımı ile artırabileceğini bilir.
Yanlışlık işte burada, parayı bir araç olarak anlamakta; oysa para, sermayenin bir biçimidir.
Sayfa 388 - Yordam Kitapevi
Her ne olursa olsun, kâr artı rant eşittir.
Sayfa 762 - Yordam
Reklam
Kâr oranlarının düşme eğilimi
sermayenin bileşimindeki bu yavaş değişmenin, yalnız bireysel üretim alanları ile sınırlı kalmayıp, aşağı yukarı bütün ya da hiç değilse, önemli üretim alanlarında da meydana geldiği ve bu yüzden, bir toplumun toplam sermayesinin ortalama organik bileşiminde değişmelere neden olduğu varsayılırsa, artı-değer oranı ya da emeğin sermaye tarafından sömürülme yoğunluğu aynı kaldığı sürece, değişmeyen sermayenin değişen sermayeye göre tedrici büyümesi, zorunlu olarak, genel kâr oranında tedrici bir düşmeye yol açar.
Değişen sermaye ile ölçülen artı-değer oranına, artı-değer oranı denir. Toplam sermaye ile ölçülen artı-değer oranına kâr oranı denir. Bunlar, aynı şeyin iki farklı ölçüsüdür ve farklı iki ölçüm ölçeği nedeniyle, bu varlığın farklı oranlarını ya da bağıntılarını ifade ederler
Sayfa 19
Bir metanın onun maliyet fiyatı üzerindeki değer fazlalığı, doğrudan üretim sürecinde şekillendiği halde, bu, ancak dolaşım sürecinde gerçekleşir, ve gerçekte, rekabet koşulları altında, fiili piyasada, bu fazlalığın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve ne ölçüde gerçekleşeceği piyasa koşullarına bağlı olduğu için, dolaşım sürecinden doğuyormuş izlenimini daha da kolay verir. Burada, bir metaın değerinin üzerinde ya da altında satılması halinde, yalnızca başka tür bir artı-değer bölüşümü olacağı, bu farklı bölüşümün, çeşitli kimselerin artı-değer paylarında yaratacağı bu değişik oranlann, artı-değerin büyüklük ya da niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmayacağı konusunda fazla bir şey söylemek gereksizdir.
Rikardocu okulun bir incelemesinin gösterdiği gibi, kâr oranı yasalarını, artı-değer oranı yasalan ile özdeşleştirmek ya da bunun tersini yapmak baştan sona yanlıştır.
Reklam
Kapitalist üretim tarzı bir yandan, toplumsal emeğin üretkenlik gücünün gelişmesini teşvik ederken, öte yandan da, değişmeyen sermayenin kullanılmasında tasarrufu kamçılar.
Kapitalist üretim tarzı, çelişkili ve zıt niteliği gereği, emekçinin yaşam ve sağlığını bol keseden harcamayı, onun yaşam koşullarını düşürmeyi, değişmeyen sermayenin kullanımında bir tasarruf ve böylece kâr oranını yükseltmede bir araç sayacak kadar işi ileriye götürür. Emekçi, yaşamının büyük bir kısmını üretim süreci içerisinde geçirdiği için, üretim sürecinin koşulları, geniş ölçüde, onun aktif yaşam sürecinin koşullan ya da yaşam koşullarıdır, ve bu yaşam koşullarında ekonomi, kâr oranını yükseltmenin bir yöntemidir; daha önce de gördüğümüz gibi, aşırı çalıştırma, emekçiyi bir dolap beygirine çevirme, sermayeyi çoğaltmanın ya da artı-değer üretimini hızlandırmanın bir aracıdır.
125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.