Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kayıkta Üç Adam
Jerome K. JeromeKayıkta Üç Adam Yorumları ve İncelemeleri
Kayıkta Üç Adam yorumları ve incelemelerini, Kayıkta Üç Adam kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Kayıkta Üç Adam puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
BİR KAYIKTA ÜÇ KAFADAR
Öncelikle kitap diyarı dünyamdan herkese selamlar. Çok eğlenceli bir kitap okuyacağım ve gülmekten kendimi alamayacağım diye en sona sakladığım kitabı nihayet bitirebildim. Kitap için mizahi başyapıt diye söz edilmiş.Bir de arka kapak yazısı var ki kitabı hemen okuyasınız geliyor. Ama gel gör ki hiç de beklediğim gibi çıkmadı . Hiç de kahkahalara boğulmadım. Bi kaç kere tebessüm ettim o kadar.
Üç arkadaş ve bir kedi bir maceraya atılmak isterler ve iki haftalık bir kayık turu yapmaya kalkışırlar. Hazırlık öncesi ve tur sırasında başlarına gelen - onlara göre dehşet komik ama benim hiç gülmediğim- anılarını okuyoruz. Gezdikleri gördükleri yerlerden de bilgiler vermeye çalışmışlar. Ama o kadar çok bilgi vardı ki hiçbiri aklımda kalmadı.
Bitirmek için okuduğum bir kitap oldu maalesef. Tavsiye değildir. Okumasanız da olur. Kitapla kalın….
Kitabı okumaya başladığınızdan itibaren üzerinde pek düşündürmeyen,sadece hayatlarının her anının tadına varmaya çalışan gerçeğe dayalı bu üç kafadarın özendiren türden olan saf Ve avanakça olan bu kısa kayık hikayeleri bize aslında alışı olduğumuz kitabı anlama çabasından sıyrılıp,tamamiyle olayların akışında seyirlettiğinin tadına varmamızı hissettiriyor.
Bu çok eğlenceli kitapla ilgili bir kaç şey söylemek istedim. Aslında ruh halinize göre okuyabileceğiniz bir kitap. İlk başladığımda hoşuma gitmesine rağmen biraz bunalmış bir ruh halinde olduğum için tekrar elime almam biraz uzun sürdü. Ancak tekrar okumaya başlayınca su gibi akıp gidiyor. Kitapta birbirinden tembel dört arkadaş George, Harris ve J nin bir kayıkla 14 gün sürecek bir yolculuğa çıkma serüvenlerinden oluşsa da karşılaştıkları olaylar karşısında hepsinin daha önce yaşadıkları , bazı olaylarda sesli gülmenize neden olabilecek , bazılarında sizi düşünmeye sevk eden ( ne kadar nadir de olsa :) anılarına da yer veriliyor. Yanlarına huysuz, aksi, kavga meraklısı köpekleri Montromercy'i de alarak Thames Nehri'nde çıktıkları çok renkli, bol olaylı maceraları okuyoruz :) . Ayrıca nehir üzerinde yolculukları devam ederken geçtikleri yerler hakkında verilen bilgilerle, manzara betimlemeleriyle kendileriyle güzel bir gezintiye çıkarıyolar aslında okuyucu da. Okunmasını tavsiye ederim.
Kitabı okuduğum bir dergide geçen bir yazı ile merak edip okumak istedim .
Başlarda komik zamanların olduğu bölümler oldu. Ama sonlara doğru olay örgüsü azıcık kastı. Dili akıcı.
Üç adam var ve yaşadıkları maceraları bizle paylaşan mizansen dil kullanan bir anlatıcı ama yer yerde alttan mesaj veren bir dil.
Asılın Halatlara Kayık Batıyor
İngiltere'de müşkülpesent ve keyif budalası diyebileceğimiz üç arkadaşın can sıkıntısını gidermek için Thames nehrinde bir kayık gezisine çıkma kararı vermeleri ve bu gezi boyunca başlarına gelenleri anlatan zaman zaman kahkahalarınıza engel olamayacağınız cümleler barındıran roman. Üç arkadaşın gariplikleri, şapşallıkları, tembellikleri ve doğanın onlara oynadığı oyunların yanı sıra anlatıcı olan J'nin olayların akışıyla irtibatlandırdığı anılarını da okuyoruz. Unutmadan bir de köpekleri var seyahatleri boyunca yanlarında.
Kitap okunmazsa okuyucu için büyük bir kayıp olmaz. Ancak çerezlik kitaplar yerine kesinlikle bunu tavsiye ederim.
Bu kitabı okuyalı sanırım on bir yıl filan oldu. Okurken oldukça eğlendiğimi hatırlıyorum, özellikle de başlarında. Karakterimizin biri kitabın başında hastalık hastası olduğunu söylüyor ve bunu komik bir şekilde anlatıyordu mesela. Bir de seyahat için valiz hazırlama kısmı vardı, kaç kere dökmüştü o bavulu, bir şeyleri unuttuğunu sanıp. Bu kısımlar aklımda kalmış niyeyse. Konuya gelirsek üç arkadaş ve bir köpek bir seyahat çıkıyorlar, bize de onların eğlenceli hikayelerini okumak düşüyor. Mizah yönü oldukça bol bir kitaptı diye hatırlıyorum. O zamanlar, pek tabi çocuktum, severek okumuştum. Fırsat bulursam bir daha okumak istiyorum, acaba şimdiki düşüncem nasıl olacak? Muhtemelen severim, çünkü en sevdiğim kitaplar özellikle o dönemlerde okuduğum kitaplar arasındadır.
°°three men in boat°°
İngilizce basımını okuduğumdan dolayı çok paylaşım yapmasam da keyifle okuduğum bir kitap oldu. 1889 yazımı olmasına rağmen barındırdığı mizah insanı gerçekten sık sık gülümsetiyor ve bazen de kahkaha sebebi oluyor. Giriş cümlesi “dört kişiydik” olan kitap daha başlar başlamaz nasıl yani hani üç kisiydiniz şeklinde bir duraksama sebebi olsa da... :))
"Bizi istirahat etmek paklar," dedi Harris.
"İstirahat ve esaslı bir değişim," dedi George. "Beyinlerimize öyle yüklenmişiz ki bünyemiz depresyona yenik düşmüş. Mekân değişikliği ve zihnimizi meşgul eden şeylerden uzaklaşmak akıl sağlığımıza ilaç gibi gelecek."
George, Harris, anlatıcımız J. ve köpekleri Montmorency meşhur Thames nehrinde iki haftalık bir geziye çıkmaya karar verir. Kahramanlarımız öyle yorgun öyle hastalar ki, saymakla bitmez dertleri vardır ve kendilerini ancak böyle bir tatil toplayacaktır. Aslında hepimizin şöyle uzun bir tatile ihtiyacı var ama malum hayat buna izin vermiyor.
Yolculuğa hazırlık aşamasını, yolculukta başlarına gelenleri, geçmişte yaşadıkları olayları, kayıkla yapılan geziler, kürek çekme, çekme halatı, yelkenle geziler, salla verilen mücadeleler hakkında bilgileri ve İngiltere hakkındakı bazı tarihi bilgileri, geçtikleri yerler hakkındaki önemli ayrıntıları öyle tatlı tatlı anlatıyor ki Jerome kitap hiç bitmesin istedim. Okurken çok eğlendim, genellikle gülümseyerek okudum kitabı. The Guardian tarafından tüm zamanların en iyi yüz romanı içinde gösterdiği Bir Kayıkta Üç Kafadar güzel vakit geçirmek için ideal bir kitap.
"Hep böyle dünyanın hayhuyundan, kötülüklerinden uzak kalsak; akıllı uslu, huzurlu, mutlu mesut yaşayıp gitsek ne olur ki?"
Mutlu mesut yaşamak mümkün mü bu dünyada pek emin değilim. Ama biz en azından kitap okuyarak mutlu olduğumuz için şanslıyız diye düşünüyorum. Bir Kayıkta Üç Kafadar'ı da herkese tavsiye ediyorum.
#okudumbitti
#birkayıktaüçkafadar
Üç arkadaş (tabii köpeği saymazsak) gündelik hayatın koşturmacasından uzaklaşıp Thames’te iki haftalığına kafa dinlemeye çalışırken başlarına gelenlerle asıl sizi yoğun temponuzdan alıp kahkahalar eşliğinde gezintiye çıkarıyor.
Öyle ki, attığınız kahkahadan sonra ev ahalisi “olan oldu, bizimki balataları sıyırdı.” dercesine bir surat ifadesi takınıp size bakmaktan kendini alamıyor, test edilip onaylandı.
Okurken dikkatimden kaçmayan şeyin 1800’lerde dahi insanların şehrin keşmekeşliğinden kaçarak ıssız ada çıkarması hayali kurmalarıydı.
Bu insancıklar bizim yüzyılda yaşasalardı ne hissederlerdi sizce? Hele de yüzyılın bazı ülkelerinde.
Şöyle söyleyeyim: benim bünyeye çok iyi geldi, denemek size kalmış.
Elçiye zeval olmaz.
Kitap ismi ve kapagı ile oldukca dikkat çekici. Eğlenceli bir okuma keyfi alacağınızı size vaadediyor. Baslamadan önce arka kapaktaki yazıyı okuyunca da epey bir keyif alacagınıza emin oluyorsunuz. Okumaya basladıginızda yazarın hastalıklarıyla ilgili bölüm daha sonra üc arkadaş nehirde geziye karar vermeleri, gezi icin yaptıkları hazırlıklar cok keyifli idi.
Özellikle bavul hazırlama kısmı.
Fakat, aynı keyfi kitabın geri kalanında bulmakda zorlandım. Yazar, nehir boyunca ilerlerken karşılarına cıkan yapıtların tarihine cok deginmiş. Buralar cok sıkıcı idi. Ayrıca, nehirde yasadıklarından çok, başkalarının yasadıkları (arkadaş, aile bireyleri vs vs) olaylara cok yer vermisler. Buda gezinin heyecanını serüveni baltalayan bir durum olmuş. Baslarına gelen olaylarda pek komik keyifli anlar yok gibiydi. Bir iki olay dısında.
Özellikle ananas konserve kutusunu açmaya calısmaları cok abartı olmuş.
Bence kitap kötü degil ama size en basta vaadettiklerinide sunmuyor. En fazla 7/10 verilebilir (kendi düşüncem). Yazara teşekkürler.