Ken'an Rifai ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık
Nezihe ArazSözler ve Alıntılar
Nuh'un gemisinden bahsolunuyordu:
"Nûhun gemisini görmek için kurûn-ı ûlâya veya vustâya gitmeye ne hacet? Gönlünü gam kaplıyor, işte tûfan! Bakıyorsun şâdîlik, sürur ve ferah zuhur ediyor. İşte sığınacak yer olan sefîne-i Nuh!"
Sayfa 528
“İnsan kâfirde, mü’minde, zenginde, fakirde, nar ve nurda aynı tecellîyi gördüğü vakit ancak o zaman, hakikaten lâ ilâhe illâllah demiş olur.”
Vâsıtalı olsun, vâsıtasız olsun her yerde tecellî eden Allah'tır. Bunu sen anlamamakla böyle olmaması îcap etmez. Yapan, tertip ve tanzim eden hep odur.
Sâmiha Ayverdi kitaplarını okuyan insanların olması da mutluluk...
Esâsında aşk,âşık ve mâşuk diye ayrılıklar yoktur,bunlar tek bir şeyi ifâde eder.Mâşuk,âşıkın aynası,aşk ise her ikisinin mecmûudur.
“Urfî’nin dediği gibi: ‘İy ile de, kötü ile de öyle hoş ol ki, öldüğün zaman müslümanlar seni zemzem ile yıkamak, Hindûlar da ateşte yakmak istesin”
Sayfa 251 - Kubbealtı Neşriyât, 10.baskı, 2021.Kitabı okudu
Edepten maksat da,rızâ-yı ilâhîyi tahsil etmektir.
"Edep bir tacdır;onu başına koyduktan sonra istediğin yere git" diyor.Evet !Beşerin kalbi ve gözü nûru, edeptir.Kur'an'ın bütün mânâsı da yalnız edeptir.
Bir manaya en yakın ulaşan, o manaya en yüksek bedeli ödeyen kişidir.