Var Olmanın Kötülüğü

Keşke Hiç Olmasaydık

David Benatar

En Eski Keşke Hiç Olmasaydık Gönderileri

En Eski Keşke Hiç Olmasaydık kitaplarını, en eski Keşke Hiç Olmasaydık sözleri ve alıntılarını, en eski Keşke Hiç Olmasaydık yazarlarını, en eski Keşke Hiç Olmasaydık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(İnsanların) tatmin edilen arzuları, dünyaya gelmedikleri taktirde arzularının olmayışından daha iyi bir durum değil. Fakat tatmin edilmeyen arzuları -birçok tatmin edilmeyen arzuları olacaktır- dünyaya gelmedikleri taktirde olmayan arzularından daha kötü bir durum.
Shiffrin'e göre, var olanların tecrübe ettiği hazlar var olmamaya kıyasla avantaj olarak görülse de, onları var olmanın bedeliyle garanti altına alabileceksek avantaj sayılmazlar.
Reklam
İddiamın olası bir sonucu da iyiyle dolu olan ve eser miktarda kötülük barındıran bir hayatın -sadece bir iğne batması kadar acının eşlik ettiği saadetle dolu bir hayat- olmayan hayattan daha kötü olduğudur. Sadece anlık bir acı barındıran bu büyülü hayatın, yaşayan için ne kadar hazla dolu olursa olsun, hiçbir zaman var olmamaya kıyasla bir avantajı yoktur.
Sayfa 66 - Dünyaya Gelmek Neden Her Zaman Zararlıdır?Kitabı okudu
Neden Kişinin Kendi Yaşam Kalitesi Değerlendirmesi Güvenilir Değil?
Çoğu insan, her şey göz önüne alındığında, hayatlarının kötü olduğunu (özellikle de var olmamanın daha tercih edilir olduğunu) inkar eder. Gerçekten de çoğu insan, hayatlarında her şeyin yolunda gittiğini düşünür. Kişisel iyi oluşun öz değerlendirmelerinin bu kadar yaygın biçimde gamsız sonuçlar vermesinin, hayatın kötü olduğu görüşüne bir tezat oluşturduğu düşünülür. Yaşayan çoğu insan bunu inkar ediyorsa hayat nasıl kötü olabilir diye sorulur. Var olmak, var olan çoğu insan dünyaya geldiğine memnunsa nasıl zararlı olabilir ? Aslında, bu öz değerlendirmelerin yaşam kalitesinin güvenilir bir göstergesi olup olmadığına dair ciddi şüpheler var. İnsanların kendi yaşam kalitelerini olumlu bir şekilde değerlendirmesini açıklayan psikolojik nedenler var. Olumlu değerlendirmelerin boyutunu, yaşamın gerçek kalitesi değil, bu psikolojik olaylar belirliyor. Bu psikolojik olayların ilki, en geneli ve en etkilisi Polyanna Prensibi adı verilen iyimser bir eğilim. Bu prensip kendini birçok şekilde gösteriyor. Öncelikle olumsuz tecrübelerden ziyade, olumlu tecrübeleri hatırlamaya yönelik bir eğilim var. Örneğin, hayatlarındaki olayları düşünmeleri istendiğinde, birçok çalışmada denekler, olumsuzdan çok daha fazla olumlu tecrübe sayıyor. Bu seçici anımsama hayatımızın bu zamana kadar ne denli iyi gittiği konusundaki algımızı çarpıtıyor. -yüksek özgüvenli mutlu insanların kendileriyle ilgili daha az gerçekçi bir görüş sahibi olduklarına dair birçok kanıt var. -kendileriyle ilgili daha gerçekçi görüşleri olanlar depresyonda olmaya ve/ya düşük özgüven sahibi olmaya daha eğilimli.
Bir kişiyi var etmediğimiz için yas tutmayışımızın nedeni hazzın yokluğunun kendi başına kötü olmayışıdır.
Sayfa 53 - Dünyaya Gelmek Neden Her Zaman Zararlıdır?Kitabı okudu
Tartışmaya açık da olsa, hayat belli bir kötülük eşiğine ulaştığında (niceliği ve dağılımı göz önünde bulundurulduğunda) hiçbir nicelikteki iyilik telafi için yeterli olamaz çünkü hiçbir nicelikteki iyilik, o seviyedeki kötüyü tecrübe etmeye değmez.
Sayfa 81 - Var Olmak Ne Kadar Kötü?Kitabı okudu
Reklam
985 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.