Fransa Kralı XIV. Louis sarayda yapılacak kutlamalar için bir oyun ister. Oyunu Molière yazacak, müziklerini de Jean-Baptiste Lully besteleyecektir. Kralın bu eğlenceli oyunu sipariş etme amacı ise; Fransa'ya elçi olarak giden Süleyman Ağa'nın saraya burun kıvırması münasebetiyle intikam almak maksatlı olduğu söylenir.
Beş perdelik bir komedidir.
Bale gösterileriyle süslenmiş oyunda bizlere sunulanları ise şöyle özetleyebiliriz; burjuva Mösyö Jourdain'ın kibarlığı öğrenip soylular sınıfına dahil bir asilzade olmak gibi bir hayali vardır. Ve bunun için tuhaf kaçan bazı diyaloglara girmesi, saçma sayılacak çeşitli işler yapması, müzik, dans, felsefe, kılıç dersleri alması ve tam da bu esnada komik durumlara düşmesi anlatılıyor.
Ait olduğu sınıfı beğenmeyen Mösyö Jourdain oyun boyunca oldukça gülünç hallere düşer, hesapta kibar bir asilzade olacaktır. Lakin ne yapsa boşadır çünkü kibar olmaya çalışan bir cahildir ve bundan ötesine geçemez bu kafayla.
Oyunda baskın olan temalardan ilki elbette soylu olma düşkünlüğüdür. Bunu sahtekarlık, bencillik, çıkarcılık, yalancılık, ikiyüzlülük, yalnızlık, hırs ve cahillik izler.
Mutlak surette okunmayı hak eden bir klasik!
Hicvin doruk noktası, oldukça komik ve evrensel...
Keyifli Okumalar!