Kimya-yı Saadet (4 Cilt Takım)
İmam GazaliEn Eski Kimya-yı Saadet (4 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları
En Eski Kimya-yı Saadet (4 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, en eski Kimya-yı Saadet (4 Cilt Takım) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Girişe bakar mısın
***
En yüce hamdüsenalar; gökteki yıldızların, yağmur damlalarının, ağaç yapraklarının, çöl kumlarının, yer ve gökteki zerrelerin adedince yegâne sıfatların sahibi yüce Allah'a olsun.
Düşünmeye çalışsamda yetmiyor
***
Akıl sahiplerinin akıllarının ulaştığı son derece, Cenâb-ı Hakk'ın celâlinin yansımalarının henüz başında hayret mertebesidir.
***
Bütün gözler, zât-ı ilahînin cemalinin mülahazasında şaşkındır.
***
Belagat'ul illiyîn!
***
Maddi kimyanın hiçbir yaşlı kadının sandığında bulunmayıp ancak sultanların hazinelerinde saklı olduğu gibi, ebedi saadetin kimyası da her yerde olmayıp rubûbiyyet hazinelerinde gizlidir.
Beni ölü gören ve ağlayan dostlarıma,
Şöyle söyle, üzülen o din kardeşlerime,
Sanmayınız ki ben ölmüşüm gerçekten,
Vallahi siz de kaçın buna ölüm demekten.
Ben bir serçeyim ve bu beden benim kafesin,
Ben uçtum o kafesten, rehin kaldı şu bedenim.
Bana rahmet okuyun, rahmet olunasınız,
Biz gittik; bilin ki, sırada sizler varsınız.
Son sözüm olsun, "Aleyküm selam" dostlar
Allah selamet versin, diyecek başka ne var?
Sayfa 23
İnsan, oyun ya da boş işlerle meşgul olması için yaratılmadı. Aksine ona büyük işler yüklenip üstün bir değer verildi. Nitekim insan, ezeli değilse de (ruhu itibari ile) ebedi, bedeni toprak olup süfli ise de ruhunun hakikati yüce ve rabbanidir. İnsanın ve cevheri başlangıçta; hayvani, vahşi ve şeytani sıfatlar ile karışmışsa da haramlardan sakınma mücahedesi ile bu karışıklıktan ve bulanıklıktan temizlenip yüce Hakk'ın dergâhına layık olur.
Sayfa 28
Kendini tanımak
Hiçbir şey sana kendi nefsinden daha yakın değildir. O halde kendini tanımadan başkalarını nasıl tanıyacaksın? Her an "Ben kendimi biliyorum?" İddiasından ancak yanılıyorsun. Zira nefsini tanıdığını söylediğin bu halinle yüce Mevlâ'yı tanımanın anahtarını elde edemezsin. Eğer kendini tanımaktan murat; baş, yüz, el, ayak, et ve deriyi bilmek ise hayvanlar da kendilerinden bu derece haberdardır. Bâtınını da ancak acıktığında yemek, öfkelendiğinde saldırmak, şehvete düştüğünde ise evlenmek arzuları ölçüsünde tanıyorsun. Oysa bütün hayvanlar bu anlamda seninle ortaktır. O halde sana gereken kendi hakikatini talep ederek; kim olduğunu, nereden geldiğini, nereye gideceğini, dünya yurduna hangi iş için gönderildiğini, neden yaratıldığını, saadetini ve bedbahtlığını hangi manaya galip nerede olduğunu bilmendir.
Sayfa 37
Satrançta hangi taşı nereden nereye hareket ettirmek gerektiğini öngören kişi, bu oyunun nasıl oynanacağını bilen kimseden daha fazla zevk alır. Bunun gibi, bilinmesi değerli olan şeye ait bilgiler de daha kıymetli ve lezzetlidir.
Sayfa 64 - Semerkand Yayınları
Güzel ve Kötü Ahlâk
Pek çok kimse vicdanına uyarak kendini hesaba çekse, gece gündüz nefsinin hevâ ve heveslerine hizmetkar olduğunu görür. Böyleleri zahiren insana benzeseler bile hakikatte halleri öyle değildir.
Sayfa 46
Davranış ve Hallerin Kontrol Edilmesi
Her davranışında kalbinde bir sıfatın peyda olduğunu muhakkak bilmelisin. O sıfat seninle kalır, seninle birlikte diğer aleme gider. İşte buna ahlâk denir.
Sayfa 47
Davranış ve Hallerin Kontrol Edilmesi
Kalp parlak bir ayna, kötü ahlak da o aynaya ulaşarak onu karartan is ve duman gibidir. Bu Duman seni yarın Allah Teâlâ'nın cemalini seyretmekten alıkoyar, arada perde olur. Güzel ahlak ise kalbe ulaşarak onu masumiyet karartısından temizleyen bir nur gibidir. Bu manada Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kötülüğün peşinden iyilik yap ki onu silip yok etsin."
Sayfa 48
Melek Cevherli İnsan
İnsanın; yeme, cimâ ve menfaat için yaratıldığını sanırlar ve tüm ömürlerini bu işler için harcarlar. Bazıları da insanın galip gelmek, perişan etmek, ele geçirmek için yaratıldığını zannederler. İki türlü düşünenler de yanılıyorlar. Çünkü yemek ve cimâ etmek şehvettir ve hayvanlara da verilmiştir. Üstelik deve, insandan fazla yer ve serçe insandan daha çok çiftleşir. O halde insan bu manada onlardan nasıl üstün olabilir? Galip gelmek ve istila etmek öfke ile olur. Bu sıfatlar yırtıcılara da verilmiştir. Kısası hayvan ve yırtıcılara verilen herşey insana da tevdi edilmiştir. Bununla birlikte insana fazladan birde kemal derecesi verilmiştir. Bu, kulun marifetullaha ulaşması, mahlukattaki hikmetleri ve acayiplikleri tanıması için akıl nimettir. İnsan kendini bununla şehvet ve öfkenin elinden kurtarır. Bu, meleklerin sıfatırdır. Kişi, bu sıfatla yırtıcılara ve hayvanlara üstün gelerek yeryüzündeki her şeyi emri altına alır. Alla Teâlâ şöyle buyurmuştur:
"O göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütuf olmak üzere) size boyun eğdirmiştir.
Sayfa 49
Veli zattan, İmam Gazâlî hazretlerine tavsiye
-Yavrum, kalbinden Allah'tan başka bütün alakaları kesip at;
.
.
Nefsin sana,
' Bu zikrin manası nedir? ' diye sordukça,
sen ona,
" Ben onun manasının ne olduğunu öğrenmek istemiyorum. Ancak Allah Teâlâ, 'Rabb'inin ismini zikret ve bütün varlığınla O' na yönel'
(Müzzemmil 73 | 8)
buyurduğu için ben de O'nun emrine uyuyorum' de, dedi."
Sayfa 22 - Semerkand
1Ayet | Cum'a 62 /1-2
"Göklerde ve yerde olan herşey, mümkün sahibi, eksiklikten ve noksanlıktan münezzeh, aziz ve hakim olan Allah'ı tesbih eder. Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Oysaki onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler. "
Sayfa 30 - Semerkand | giriş
Kim var etti?
İnsan, mükemmel bir hal üzere olduğu halde bile bir kıl ucu yaratmaktan âcizken muhakkak ki henüz bir damla suyken daha da âciz ve noksan durumdadır. Netice olarak insanın varlığından Cenâb-ı Hakk'ın zatının varlığı belli olur.
Sayfa 72 - Semerkand