En Eski Kırık Kalpler Tamircisi kitaplarını, en eski Kırık Kalpler Tamircisi sözleri ve alıntılarını, en eski Kırık Kalpler Tamircisi yazarlarını, en eski Kırık Kalpler Tamircisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Basit, TV filmi tadında, sizi öyle alıp sarmalayıp dünyadan koparma iddiası olmadan ama çok da sıkmadan ilerleyen bir dramdı. Kütüphanenizde olmak zorunda değil ama okursanız da iyi edersiniz.
Eğlenceli bir kitaptı. Ancak Aşk Tanrıçası'nın Yemek Okulu referans alınarak okunmamalı.Duygusal, dramatik, heyecan verici, komik ve romantik:)
kolay okunan güzel bir kitap
Anlatımı hoş, samimi ve özellikle ilişkiler üzerine oluşan hikayesiyle şeker tadında bir kitap. Kitapta hoşuma gitmeyen tek konuysa güzellik-yakışıklılık algısının sevmek veya sevilmek adına en avantajlarından gösteriliyor olmasıydı örneğin hep şöyle uzun boylu böyle kaslı şöyle çok güzel böyle harika vücut yapısına sahip gibi cümleler dikkatimi çekti çoğu okur buna dikkat etmez ama bu konu bana göre insanların umutsuz ilişkilerindeki en büyük unsurlardan birisi yani güzellik algısı insanlar önce yanına yakışacak kişiyi arayacağına kafa yapısının uyumlu olduğu insanları tercih etse ilişkilerde bu kadar üzüntü olacağını sanmıyorum hemen herkes güzellik benim için ikinci planda desede objektif olarak ilişkilere bakıldığında bu sözlerin doğru olmadığını görebiliriz. Sırf bu konu hakkında bile uzun uzadıya bir yorum yazabilirim ama kitap dışına çıkacağını için burada son vermem gerekiyor. Kitabı okumanızı tavsiye ederim kafanızı rahatlatacak bir kitap.
Sizi yormadan alıp uzaklara gotüreyen sıcacık bir hikaye kitaba gelince Rebecca' nin babasının ölümüyle gizli olan herşey açığa çıkmıştır. Babasının daha önceden yaşadığı bir ilişkiden bir kız cocugu vardır. Rebecca nin hayatta istediği kız kardeşine acaba kavusabilecekmi? Ben sevdim kitabı belki sizde seversiniz..... Bol kitaplı günleriniz olsun
Daha önce okuduğum Aşk Tanrıçasının Yemek Okulu kitabını çok sevmiştim. Ancak bu kitap o kadar hoşuma gitmedi.
Kararsızlık en hoşlanmadığım şeylerden biridir. Final 1.5 buçuk sayfaydı. Biraz aceleye gelmiş gibiydi sanki.
Melissa Senate'nin tarzı bana daha anaç geliyor. Biraz Kristin Hannah'a benzetiyorum. Aşk biraz az ve maneviyat daha fazla oluyor.
Bazen sebebini bilmediğiniz halde tüm doğrular gözünüze yanlış görünmeye başlarsa, biraz durup olayların netleşmesini, kendiliğinden düzelmesini bekleyebilirsiniz.
İnsan büyürken hamurundan getirdiği özelliklerle mi, yoksa yetişirken yaşadığı şeylerle mi şekillenir sorusu üzerine çok kafa yordum ve en sonunda doğuştan gelen özelliklerin ağır bastığı inancına vardım.