Ağacın eğrilip bükülmüş dalları ruhunun can çekişirken bükülmüş kollarıydı. Aç gözlü kökleri, kaçıp kurtulmak için toprağı boşu boşuna avuçluyordu. Canlı ağaçların özleri gövdelerindeki koca yaralardan akıyordu. Yaprakların hışırtısı, acı ve dehşet içindeki çığlıklardı. Silvanesti ağaçları kan ağlıyordu.