En Eski Kısas kitaplarını, en eski Kısas sözleri ve alıntılarını, en eski Kısas yazarlarını, en eski Kısas yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sezgin Kaymaz 'ın Sevinç Kuşları serisinin ikinci kitabı Kısas. Yine birinci kitaptaki bir çok ana karakterler bu kitapta da çoğalarak mafya, gayet, çocuk istismarı ve özellikle erkek çocuk istismarı ile ilgili olay örgüsü etrafında devam ediyor. Biraz fazlaca karışık bir konu olduğu için pek içime sinerek okumadım doğrusu. Sezgin Kaymaz ' ın çok sevdiğim kalemi olmasa belki de hiç huyum değildir ama yarım da bırakabilirdim. Serinin üçüncü ve son kitabı Son Şura 'yı biraz beklemeye alacağım sanırım.
Öyle etkilendim ki... 3.seriyi ( Son Şura)elime almaktan korktum; çünkü bu kitapta anlatılanlar yüksek dozda kötülük içeriyordu. Halbuki, yazar açık açık uyarmış, bu kitapta alabildiğince kötülük; olabildiğince zalimlik anlatılıyor, diye... Lakin kitabı ben gibi okumuyor ; bizzat yaşıyorsanız ürperiyorsunuz...
Evet.
Nasıl diyelimdi?..
Eee...
Hava yapalım'dı hadi biraz. Eselim, ûfürelim'di. "Aşk..." diyelim'di, "... kalbin derinlikölçeri, ruhun altimetresidir, kesindir bu, şaşmaz bilgidir, ama gene de sırdır o meret, gene de bilinmezdir.''
Güzel gidiyorduk. "Aşkın aşk olması için bir aşık gerek, bir de maşuk... öyle kendi kendine olmaz!" diyelim'di.
Diyelim'di ki; "Āşıkla mâşuğun tozaklandığı toprak birdir, çiçekleri ayrı ağaçlarda açar. Bir arı, ne bileyim bir kelebek, bir
rüzgâr gerek ki kavuşsunlar. Bir sebep!"
Birinci kitaptan daha çok kayboldum bu kitapta. Son sayfalarda elim yüreğimde okudum. Akla hayale gelmeyecek eziyetler, kötülükler var. Üçüncüye yarın başlayacağım. Eminim ki son kitapta yerlere serecek sezgin kaymaz. En son uzunharmanları okurken hadi lan ordan yok artık vay anasını gibi tepkiler vermiştim. Bu serideki kitaplarda az önceki tepkilerin hafifletilmis tepkilerini verdim. Eminim ki final öyle böyle değil, felaket bişey olacak.
Acılarla yoğrulan ve bambaşka insanlara dönüşen zalim, mazlum, hırçın, sevecen, kaba saba, kırılgan bir dolu insanın hikayesi. Acıtan, insanı kırıp döken, yahu bu kadarda olmaz denilecek zulümleri -maalesef hakikatleri- anlatan beri yandan katıksız sevginin ve şefkatin adeta canlanıp avuçlarınızdan gözlerinize aktığı oradan da küçük damlalar halinde tekrar avuçlarınıza döküldüğü alışılmamış bir roman.
Victor Frankl’ın meşhur eserinde söylediği “Yoldaşlarımızdan bazılarının domuz gibi, bazılarının da aziz gibi davrandıklarına tanık olduk” sözü can buluyor bu kitapta.
Her bünyenin kaldıramayacağı (18 yaşından küçükler kesinlikle okumamalı) hem güldüren hem de üzen, inanılmaz bir şölen.
Sevinç Kuşları üçlemesinin ikinci kitabı olan Kısas'a başlamadan önce acaba ilk kitap olan Deccalin Hatırı üzerine olmuş mudur ki diye düşünmedim değil.Yazar Sezgin Kaymaz olunca olmaz denilen şeylerin oldurulabileceğini es geçmişim tabi.Yine muhteşem bir eser çıkmış ortaya.Hayatın içinde olan,hayatın içinde olması mümkün olmayan ama keşke olsa dediğimiz olayları,karşılaşmaları,aşkları ve karakterleri yaratmış da yaratmış.
Kitapta çocuk,özellikle erkek çocuk istismarı ve fuhuşuna yer verilmiş.Ama bunu öyle ağlak bir edebiyatla yapmamış canımız Sezgin Kaymaz bilin görün kardeşim,ne kadar gözünüzü kaçırsanız da bunlar var diye bas bas bağırmış.
Sezgin Kaymaz'ın romanlarındaki karakterler gerçekten var olsa.Bir Deccal var olsa keşke,bir Celil,bir Veysel,bir solak Uğur...Umalım ki var olsunlar.O zaman dünya gerçekten daha iyi bir yer olabilir.