Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitabu't-Tevhid Hakkında

Kitabu't-Tevhid konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Kitabud-Tevhid; müceddid, İmam Muhammed b.Abdulvahhabın tevhid konusunda yazılmış en büyük, en faydalı ve en değerli eseridir. Müellif, bu eserinde; tevhidi, tevhidin faziletlerini, tevhidin zıddı olan büyük şirki, tevhidin vacib kemalini götüren küçük şirki, bidatleri, tevhidin usullerini, kısaca tevhid konusunu bütün veçheleriyle ve ana hatlarıyla anlatmıştır. Ayrıca tevhidî ibadete, isim ve sıfatlara ve Allahı birlemeye özel vurgu yapmıştır. Her bölümde tevhidin bir yönü ayet ve hadislerle delillendirmiştir. İşte bundan dolayı bu kitap herkesin okuması gereken bir eserdir. Çünkü bu kitabı hakkıyla anlayan, tevhidi ana çizgileriyle anlamış demektir. Ana çizgileriyle anlayıp onu uygulayan da kurtulmuş olur. Elinizdeki bu eserin büyük bir zenginliği daha vardır: Kitabın gizli kalan, anlaşılamayan kısımları, yine büyük bir âlim olan Abdurrahman b. Nasır es-Sâdi tarafından şerhedilmiş/açıklanmıştır. İşte bütün bunlardan dolayı; güzel, akıcı ve sade bir dille yazılmış olan bu eser; tevhid konusunda her zaman başvurulması gereken bir kaynak hüviyeti kazanmıştır
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 37 dk.Sayfa Sayısı: 304Basım Tarihi: 2013Yayınevi: Guraba Yayınları
ISBN: 9789758810239Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 47.2
Erkek% 52.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Muhammed Bin Abdulvahhab
Muhammed Bin AbdulvahhabYazar · 10 kitap
Vehhabilik mezhebinin kurucusudur. Kurumunu yapana kadar, gençlik yıllarından başlayarak dindeki pek çok yanlışı düzeltmeye çalışan Muhammed b.Abdülvehhab karşılaştığı zorluklar nedeniyle siyasi destek aldı. Dinde şirke girilmesin diye uğraş veren Muhammed, bazı şehit mezarlarını yıktırması sonucu karşısındaki muhalefet daha da büyüdü. Hayatı bu tür zorluklara göğüs germekle, suikast girişimlerinden kurtulmak ve sürgün edilmekle geçti. 1703 yılında Arap yarımadasına bağlı küçük bir şehir olan Uyeyne’de doğan Muhammed’in ailesi de önemli alimler yetiştiren Beni Temim kabilesine mensuptur. Zaten babası tanınan alimlerden Abdülvehhab b. Süleyman’dır. Eğitim hayatına babasıyla başlayan Muhammed, bir süre sonra Mekke’ye oradan da Medine’ye giderek, dönemin önemli alimlerinden dini dersler aldı. Daha eğitim hayatının başında dini uygulamalardaki bazı hareketlere tepki gösterdiği için kabul edilmediği, uzaklaştırıldığı şehirler oldu; o da Hureymila kasabasına taşınan babasının yanına giderek oraya yerleşti. Babasının yanına döndüğünde bir alim olarak görev yapması beklenirken 1740 yılında babasının ölümüyle bazı ıslahat hareketleri başlattı. Bunun başında dinde şirk olarak gördüğü bazı uygulamalar yer aldı ancak karşısında ciddi bir muhalefet vardı. Suikast girişimiyle sonuçlanan bu tepkilerin ardından doğduğu şehre geri döndü ve orada tanıdığı bir arkadaşından siyasi destek alarak fikirlerinin yayılmasını sağladı.Fakat muhalif taraf boş durmadığı gibi Beni Halid şeyhi, Uyeyne emirine Muhammed’i öldürmesi ya da sürgüne göndermesi için baskı yaptığı ve onu alt etmek için ne kadar ileri gittiklerini gösterdi. Bunun üzerine 1745 yılında Dir’iye’ye gitmek zorunda kaldı ve burası onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Bu şehrin hayatında dönüm noktası olmasının nedenlerinden biri Suud ailesi yönetimindeki bu yerin ona sahip çıkması ve fikirlerini destekleyerek yayılmasına yardım etmeleri oldu. Bu yardım oğlu ve halefi Abdülaziz dönemlerinde de devam etti; böylece Vehhabi hareketinin geleceği şekillenmeye başladı. 30 yıl süren düzensiz yayılmanın ve cihad hareketlerinin ardından Suud ailesinin Necid’in tamamına hakim olmasıyla büyük bir ivme kazandı. Vehhabiliğin girdiği bu döngü daha sert tepkilere neden oldu ve en önemli ve en uzun süreli tepkiyi Beni Halid kabilesi gösterdi. 4 büyük saldırı gerçekleştiren Beni Halid 1789-90’da büyük bir yenilgiye uğradı. Bunun ardından gelen en önemli tepkiyi Mekarime oluşturdu. Ancak Vehhabi-Suudi birlikteliği gelen her saldırıya karşı koyduğu gibi daha da güçlendi. Üstelik 1792 yılında Muhammed b. Abdülvehhab’ın ölümü mezhebin ilerlemesine engel teşkil etmediği gibi Suriye, Irak ve Hicaz yönlerinde yayılmalar devam etti. Tevhid konusundaki düşünceleri doğrultusunda Müslümanların birçok hareketleri nedeniyle müşrik sayılması gerektiğini ileri süren Muhammed b. Abdülvehhab’ın en önemli düsturu onlara karşı cihad etmek olmuştur. Savunduğu temel prensipler sadece İslami olmuş, ancak çağdaşı pek çok alim tarafından da yalnız bırakılmıştır. Gelecek nesiller için önemli bir yere sahip olan Muhammed ve Vehhabilik Arap olmayan Müslümanlara dahi etki etmiştir. Bunun birkaç sebebinin bulunmasıyla birlikte en önemlisi fikirlerini Batı kültür ve nüfuzuna uzak bir bölgede geliştirmiş olmasıdır.