Kızıl Çin'den Neden Kaçtım

Humpery Evans

Kızıl Çin'den Neden Kaçtım Sözleri ve Alıntıları

Kızıl Çin'den Neden Kaçtım sözleri ve alıntılarını, Kızıl Çin'den Neden Kaçtım kitap alıntılarını, Kızıl Çin'den Neden Kaçtım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hülasa bu ziyafetler, Komünistler hakkındaki son inancımı da yıkmıştı. Komünist memurların dış görünüşlerine bakarak, onları basit bir hayat süren tutumlu insanlar sanırdım. Hele milletin kıtlık ve sıkıntı içinde bulunduğu bir devirde böylesine israf ve sefahat içinde yüzecekleri hatırıma gelmezdi. Komünistler, işçiyi, köylüyü, bütün fakir halkı; "sömürücülerden kurtarma" ve "dünya nimetlerinden eşit faydalandırma" vaatları ile iğfal ederek hükümleri altına aldıktan sonra, onları eskisinden daha yoksul bir yaşayışa mahkûm etmişlerdi. Ve şimdi dünya nimetlerini "halk adına" sadece kendi aralarında paylaşıyorlardı!
Sayfa 147 - Sümerbank Kültür Yayınları, Doğuş Matbaası - Ankara, 22 Mayıs 1969
Aldandığımı, milletimin istikbali ile beraber kendi istikbalime bağladığım bütün ümitlerin yıkıldığını kafam kabul ettiği halde kalbim, içim bir türlü kabul etmiyordu. Meğer insana en güç gelen şeylerden birisi aldanmış olduğunu içinden kabul etmekmiş. Ah! Komünistlerin, bir defacık olsun namuslu ve dürüst olarak sözlerinde durduklarını görebilmek için neler feda etmezdim.
Sayfa 87 - Sümerbank Kültür Yayınları, Doğuş Matbaası - Ankara, 22 Mayıs 1969
Reklam
Komünistlerin esas hedefi de Devlet karşısında halk mukavemetini yok etmekti. Çünkü Komünistler bir cemiyeti, bütün insanlık kıymetlerini inkâr eden maddeci bir kalıba ancak bu sayede sokmayı ümit edebilirlerdi.
Sayfa 72 - Sümerbank Kültür Yayınları, Doğuş Matbaası - Ankara, 22 Mayıs 1969
Bilhassa fabrikadaki işçiler bu vaziyete çok içerliyordu. Çünkü öğütülen beyaz unun hepsi Rusya'ya gönderiliyor, işçilerin satın almasına müsaade edilmiyordu. Yüklenen unun temizliğini kontrol etmek için 20 yaşında bir Rus kızını başımıza "mütehassıs" diye göndermişlerdi. Aldığımız talimata göre, kıza saygı gösteriyor, çayın, sigaraların en iyisini ikram ediyor, korunması için sivil polisler tahsis ediyorduk. Buna karşı kız, işçilere pek kabaca davranıyordu. Değirmende bir böcek görüldüğü zaman, bütün makinalar sökülüyor, temizleniyor, yeniden takılıyordu. Bu iş tam bir hafta sürüyordu. Bir defasında böyle bir temizlikten hemen sonra tekrar bir böcek görülünce "mütehassıs" Rus kızı, bütün makinaların yeni baştan sökülüp temizlenmesi emrini vermişti. Bu, işçileri kızdırmıştı. Tecrübeli, yaşlı bir teknisyen dayanamamış şöyle bağırmıştı: - Bu bir böcek insani öldürmez. Makinaları temizlemek için biz gece gündüz çalışıyoruz. Sen bu kadar titiz davranıyorsun, fakat biz size buğday unu öğütürken kendimiz patates unu yiyoruz. Siz açgözlü Ruslar, Çinli'lere yiyecek en ufak birşey getiriyor musunuz? Sizin "menfaatsiz destekleme" dediğiniz bumu? Kim kimi destekliyor? Bu yaşımda isterlerse beni öldürsünler... Kız Çinçe bilmiyordu, fakat işçilerin kendisine kızdığını anlamıştı, hemen fabrikayı terketti ve bir daha görünmedi.
Sayfa 150 - Sümerbank Kültür Yayınları, Doğuş Matbaası - Ankara, 22 Mayıs 1969
Yalnız bu arada benim tanıdığım yaşlı, dürüst ve çalışkan bir kaç memur sessizce ortadan yok olmuştu. J. P., nin tanıdığı bir çok değerli memur da aynı şekilde kaybolmuştu. Bu "kaybolmalar" çoğalıp olağan bir hal alınca Komünistlerin bu defa memur sınıfını yok etmekte olduklarını gördük. Yalnız Komünistler bu sefer daha kurnazca davranmışlardı. Baştan sanki sadece Komünist Partisi saflarını temizlemek istiyormuş gibi davranarak halkın bir çeşit tasvibini almışlardı. Üst tarafı, Milliyetçilerle ilgili kimseleri ortadan kaldırırken tatbik ettikleri usulün aynı idi: Yani suçlu olanları halk mahkemeleri vasıtasıyla, suçsuz olanları da gizlice yok ediyorlardı.
Sayfa 84 - Sümerbank Kültür Yayınları, Doğuş Matbaası - Ankara, 22 Mayıs 1969
Ben Komünist taktiklerinin isabetli olduğundan da şüpheye düşmüştüm. 1950 başlarında basın, Amerika'nın o kadar aleyhine döndü ki, bana manasız gibi göründü. Sonra 1950 Temmuz'unda birden duyduk ki, "Amerikan emperyalistleri" tarafından kışkırtılan Güney Kore'liler "kudurgan bir saldırı" ile "Barışçı Kuzey Koreliler"e saldırmıştı. Fakat gerçekte barışçı Kuzey Koreli'lerin Güney Kore topraklarında süratle ilerlemekte olduğu hemen anlaşıldı. Biz profesörler, üniversitede birbirimize hayretle soruyorduk: Eğer Kuzey Koreli'ler bu kadar barışçı ise Güney Kore'deki mücadelede neden bu kadar muazzam ve bu kadar süratli askeri hareketlere girişmişlerdi? Ve eğer Güney Koreli'ler saldırgan iseler Kuzey Koreli'ler Güney Kore'de ne arıyorlardı? Bizim bu tenkitlerimiz Komünist idarecilere veya Yeni Rejim'e karşı değildi. Biz, Kore Savaşına ait haberlerin halka aptalca sunulmasını yeriyorduk. Kore savaşının başlamasiyle Amerikan aleyhtarı propagandanın şiddeti son derece arttı. Komünist idarecilerin Çin halkı arasında şiddetli bir heyecan yaratmak istedikleri anlaşılıyordu. Bu propaganda dalgası sırasında Üniversitedeki Amerikalı Öğretmenler casuslukla suçlandırıldı. Deliller, aklı başında bir kimsenin inanamıyacağı kadar saçma idi. Fakat Amerikalılar apar topar sınırdışı edildiler. Bizler, Komünistlerin tecrübesiz olduğunu; az zamanda süratle çok şey yapmak istediklerini; bu sebeplerle bir iki hata yapmalarının normal olduğunu söyleyerek bu haksızlığı mazur çalışıyorduk
Sayfa 59 - Sümerbank Kültür Yayınları, Doğuş Matbaası - Ankara, 22 Mayıs 1969
Reklam
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.