Herkes bir Kabuki oynamakta: Maskeler, roller, satırlar, ses tonları, hareketler, mimikler belli. Çok çok önceden belirlenmiş vaziyette.
İşte bu suniliğin konforu içinde birileri kendilerini alabildiğine gönüllü teşhir ederken (bakın bana! seyredin beni!), birileri de (bizler yani) ruhoburca gözetlemekteyiz onları. Ne fark eder ki?
Oynanan basit oyunlar gözetlediğimiz. Çok önceden hazırlanmış berbat metinler. Dolayısıyla gözetlemekten ziyade, seyrettiğimiz.