"Kırılmaması için hiç kullanılmayıp
keyfi çıkarılmamış, sürekli rafta duran, hiç açılmamış bir oyuncak gibi yaşıyordum. Oyuncak olmak istemiyordum. Ben bir insan olmak istiyordum. Gerçek, canlı bir insan. Kesikleri, çürükleri, savaş izleri ve kırık bir kalbi olan. Yaşayan, gülen, incinen ve iyileşen bir insan."