Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Köy Enstitüleri Üzerine

Sabahattin Eyüboğlu

Köy Enstitüleri Üzerine Gönderileri

Köy Enstitüleri Üzerine kitaplarını, Köy Enstitüleri Üzerine sözleri ve alıntılarını, Köy Enstitüleri Üzerine yazarlarını, Köy Enstitüleri Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Neden Atatürk'ün kurduğu Halk Partisi, dünyanın en ilerisinde olmamakla beraber en gerisinde de olmayan Hasan Ali Yücel gibi bir eğitim bakanını bırakıp, daha ileri görünmekle beraber en geri güçlerimizle anlaşan sol görünüp sağcı olan, daha açıkçası Nazizme, Faşizme kayan Reşat Şemsettin Sirer'den yana gitti? İşte, Demokrat Parti, Menderes'in asılması, 27 Mayıs, koalisyon, 22 Şubat dahil bütün sorunlarımız bu soruya vereceğimiz karşılıkla ilgilidir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Yücel öldüğüne inanılmayan insanlardandır: Çünkü sağken ölmüşlerden değildi. Derdinden çok sevincini yüceltir, yayar; hiç ölmeyecekmiş gibi yaşardı. Değişmese bile değişmeye, yorgunsa bile çalışmaya, mahzunken bile gülmeye hazır bir hali vardı. Onunla konuşurken, çalışırken hiç akla gelmeyen bir şey varsa o da ölümdü. Yüz yıl da yaşasa ölüm düşüncesini semtine uğratmayacak gibi görünürdü.
Sayfa 115Kitabı okudu
Bizim gömlek değiştiren yurdumuzda iş görmenin ilk şartı kendi kabuklarını kırmaktır.
Sayfa 114Kitabı okudu
Memleketçi insan. Memleketi de, insanı da Yeni Türkiye'nin gerçeklerine uygun olarak düşünürseniz, bu iki kelime size erken yitirdiğimiz, kadrini birçok değerlerimiz gibi sonradan bileceğimiz Hasan Ali Yücel'in kişiliğini özetler.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Okumak, Başaran'ın düşüncesini şehre indirdi, ama gönlünü köyden ayırmadı. Daha nice enstitülünün içindeki bu iki köklülük Başaran'ın hayatında kim bilir nelere mal oldu. Bunda bir ikilik, şehre karşı köylülük yahut köye karşı şehirlilik nasıl dert anlatır bilmem. İkilik yapmak şöyle dursun Başaran mevcut ve yürekler acısı bir ikiliği ortadan kaldırmak isteyen Cumhuriyet neslinin ön safındadır. Köyün şehirde, şehrin köyde eriyebileceğini ve bu erimeden en lezzetli fikir meyvelerimizin doğacağını inşan Başaran ve Başaran gibileri gördükçe anlıyor. Ahlat ağacı iki köklü ağacın ta kendisidir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Yücel'in bu kişisel özelliklerini andıktan sonra biraz da politik serüvenine değinmek isterim. Yücel, Atatürk'ün kurduğu Halk Partisi'nde, bugün ortanın solu adını alan devrimci kanadın birkaç gerçek temsilcisinden biriydi. Ortanın o kadar içtenlikle solundaydı ki, partisinin türlü nedenlerle sağa çarketmesini beceremiyordu. Halk Partisi onu feda etmekle bindiği dalı kesmiş olduğunu şimdi anlamaya başlıyor, başlayabilir. Başlamalıdır. Yücel partisine küskün olarak öldü. Yaşasaydı ortanın solu onu partisiyle barıştırabilirdi ve Yücel bugün de partisinin bulabileceği en iyi eğitim bakanı olurdu. Ne varki Halk Partisi'nde bindiği dalı kesecek, Yücel'e yapılanı Ecevit' e de yapabilecek, yapmak için fırsat kollayan tümenle insan var diyorlar.
Sayfa 122 - 1968Kitabı okudu
Tonguç Baba kendine ütopyacı dedirtecek kadar ülkücü, baba köylü dedirtecek kadar da gerçekçiyidi. Düşüncesi hem yarınlara çevrikti, hem de birçok Anadolu köylerinin tarih öncesi durumuna. Tasarılarında küçük hesaplardan kurtulur, uygulamalarında en küçük hesaplara inerdi. Düşüncesi koşulların hem ötesinde hem içinde, daha doğrusu bir ötesinde, bir içindeydi. Bir ömür boyu ülküyle gerçek, gökle yer arasında mekik dokudu Tonguç.
Köy Enstitülerini İnönü 'nün kurtarabilecekken kurtarmadığını sananlara karşı Tonguç'un verdiği karşılık şu olmuştur: Siz ne Köy Enstitülerini biliyorsunuz, ne İnönü'yü.
Reklam
Coşku yaratmak eğitim ve öğretim kurumlarının ulaşabileceği en büyük başarıdır.
Kendini herkesten akıllı saymak, akılsızlığın en kesin belirtisidir.
Yıpratılan devrimler karşısında yazıklar olsun demenin bir yararı olmadığını çoktan görmüşlerdenim ben de. Bir acı gerçeği dile getirmek istiyorum, her şeyin ne kadar acı da olsa gerçeklere dayanılarak düzeleceğine inanarak.
Türkiye, Atatürk'ün dediği gibi, çoğunluğu köylü olan ve geleceği bu köylünün uyanmasına bağlı bir millettir.
Liseyi, üniversiteyi başarıyla bitiren bir gencin, bir tek gencin bile, bir yandan Atatürkçüyüm deyip, bir yandan da Türkiye'nin din yoluyla kalkınabileceğine inananlara katılması eğitim sisteminde kökten bir sakatlık olduğunu göstermeye yeter. Böylesi gençler sayılamayacak kadar çoğalınca, okuttuğumuz tarih, biyoloji, sosyoloji derslerinin neye yaradığını sormak gerekir Bakanlığa.
215 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.