Dünya ya değişsin ya yok olsun istiyor, ak saçlarını yoluyor, kudurmuş rüzgârlarsa kör bir öfkeyle saçlarını saygısızca savuruyor.
O küçücük varlığıyla, birbiriyle boğuşan yağmurla fırtınaya kafa tutmaya çalışıyor.
Ruh huzurluysa, beden duyarlıdır. Oysa ruhumdaki fırtına körletti tüm duygularımı, Yalnız şuramda, içime oturmuş, beni kıvrandıran bir şey var: Evlat nankörlüğü! Bu, tıpkı ona ekmek veren eli ısırmak gibi değil mi?