Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Kreutzer Sonat
Lev TolstoyDüşük Puanlı Kreutzer Sonat Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Kreutzer Sonat sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Kreutzer Sonat kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tartışmasız dünyanın gelmiş geçmiş en büyük yazarlarından biridir Tolstoy. Özellikle Savaş ve Barış, Diriliş, Anna Karenina gibi dev eserleriyle birlikte Hacı Murat, Kazaklar, İvan İlyiç'in Ölümü gibi boyutu daha küçük fakat içerik ve vermek istediği mesajlar açısından bir o kadar muhteşem yapıtlara da imza atarak kitap okuyan hemen hemen herkesin
Tolstoy, insan duygularını çok iyi gözlemleyen ve çok iyi yansıtan bir yazar. Bu kısacık metinde de, kıskançlığı, insanın kıskançlığı nasıl besleyip büyüttüğünü ve nasıl farkına bile varmadan, kıskançlığın ağına düşerek şiddete giden yola sapabildiğini anlatmış.
Cinayetin hiçbir zaman bir açıklaması, özrü olamaz ama, sebepsiz bir kıskançlığa kapılmış olduğunu halâ algılayamamış bir anti kahraman var karşımızda bu kitapta. Tolstoy ise ger zaman olduğu gibi, çok büyük
Kadın Ruhu (Kroyçer Sonat) & Tolstoy
+
●
Dönemin kadın-erkek ilişkileri, sıradan evlilikleri ve sorgulayıcı sevgiye karşı düşüncelerini irdelediği bir kitap. Aslında tüm bunlarla geçmiş, günümüz kadın-erkek ilişkilerini de farklı bir bakış açısı ile aktarıyor. Kitabın asıl karakteri aracılığıyla cinayetle sonuçlanan bir evliliği müzik, yolculuk ve insani gelişimi sürükleyici şekilde okuyorsunuz.
+
●
Kültür Bakanlığının uygulaması ile birçok kitaba ulaşabiliyor ve e-kitap olarak okuyabiliyorsunuz. Özellikle çok beğendiğim Rus Edebiyatı eserlerinin bu uygulama ile tekrar-okumadıklarımı okuyarak eksikleri tamamlama kararı aldım. Elbette kitabın yerini çok alamasa da zevkli ve güzel oluyor.
109 syf.
8/10 puan verdi
Kıskançlık
Roman tren yolculuğunda insanların evliliğe farklı bakış açılarını anlatmasıyla başlıyor. Romanın başkahramanı Pozdnişev yolculardan birine evliliğinin sevgi ile başladığını; mutluluğunun çok çabuk tükendiğini karşılıklı nefrete dönüştüğünü; kıskançlık hezeyanlarının kendisini ne hale getirdiğini; dehşet anını ve sonrasında duyduğu acıları anlatıyor.
Tolstoy, Beethoven’in Kreutzer Sonatını ele alarak yazdığı bu eserinde insanın ne gibi çıkmazlara düşebileceğini ustaca anlatmış.
Kitabın yayınlanmasından sonra Tolstoy çok eleştirilmiş. Bunun üzerine kendince çıkarılabilecek sonuçları açıklayan, bir kaç maddeden oluşan sonsözü yazmış. Kitabın sonunda bu sonsöz yer alıyor. Sonsözde evlilik, cinsellik, çocuk sahibi olma konusunda görüşlerini aktarmış.
Yıllar önce Tolstoy’un Anna Karenina adlı romanını çok kısa sürede okumuştum. Bu romanı da bir solukta okudum. Sizlere de okumanızı öneririm...
Keyifli okumalar...
Ustalıkla yazılmış bir eser, öyle ki bir inip bir çıkan duygu patlamalarıyla okurken Beethoven'ın Kreutzer Sonatını dinlemeseniz bile duyuyorsunuz. Söylemeden geçemeyeceğim, müzikle edebiyatın böylesine harika bir şekilde harmanlanmış olduğu bir eseri okumak sanatın karşısında beni bir kez daha hayrete düşürdü.
Buna ilaveten yazılışın ustalığından etkilensem de Tolstoy'un kadınlara karşı bakış açısı bir tık üzdü. Açıkça, asla çekinmeden döneminin aristokrat yaşam tarzını eleştirmesi ve bu eleştirilerinin de isabetli olması bir yana, yazarken bu yaşam tarzının temel taşı olan kadınları da yakmaktan çekinmemiş zannımca. Kadınların, erkekler tarafından obje olarak göründüklerini söyleyip onları "zavallı" bulmasının yanı sıra, yine kadını kendisi obje olarak görüp, kadınlıklarını kullanarak utanmadan tabiri caizse dünyaya hükmetmek istediklerini beyan ediyor yazar. Bir kadın ve insan hakları savunucu olarak okurken bi ara tırnaklarımı kemirsem de dönemin sosyal yapısının kokuşmuş düzenini göz önünde bulundurunca hak verdiğim noktaları da oldu. Fikirlerimle uyuşur uyuşmaz orası ayrı, ama kendi döneminde böyle korkusuzca her kesimi eleştirmesi ve bunu da böyle güzel bir üslupla yapması takdire şayan bir durum.
Kitabın konusunu, arka kapağını hiç okumadan direkt ilk sayfayla okumaya başladım. Korkularımın çatır çatır suratıma vurulmasına rağmen kaçamayacağım kadar da akıcı bir kitapla karşılaşmayı beklemiyordum. Fakat konusunu bilseydim de okumaya başlamazdım.
Şiddeti, zavallılığı, evliliği anlatmak için başvurulan tren yolculuğu sohbeti oldukça basit bir girişti. Başı ile sonu arasında tam anlamıyla bağ kurulmaması da kitabın bitişinin havada kalmasına sebep oldu.
Kahramanın eylem motivasyonları basit ama hayatın içinden olduğu için sırıtmayacak şekilde akıcılığı sağladı.
Müziğin insanda uyandırdığı hisler konusunda fikirlerime, hislerime tercüman olan bir bölüm vardı ki benliğimi alt üst eden tüm parçaları yeniden zihnimden geçirdi.