Kitap, girişinde vagondaki yolcuların evlilik ve kadın-erkek eşitliği üzerine konuşmalarıyla oldukça dikkat çekici ve kaliteli başlıyor. Ancak az sonra arkada oturan bir adamın eşini öldüren biri olduğunu öğreniyoruz ve bu kişi kitabın sonuna kadar "kendisinin haklı olduğunu düşündüğü" cinayetine gelen olayları sırasıyla anlatıyor.
Öncelikle, kitap tamamen, günümüzde "çomarlık" dediğimiz şeyi savunuyor gibi anladım. Kitabın içeriğinde yazarın katilden taraf veya katile karşı olduğunu belli eden bir şey yok ancak bu durum bile kitabın aşırı derecede havada kalmasına sebep olmuş olacak ki Tolstoy bir de sonsöz yazmış. Bu sonsözde ise aşırı ahlakçılığıyla ve meseleyi dini öğretilere bağlamasıyla çok çok kötü bir son yazdığına kanaat getirdim.
Kitap, evlilik hazırlığındaki insanlara kötü gelecektir gibi yorumlar okudum. Alakası bile yok, aklı olan insan bir katili neredeyse haklı bulan bir kitaptan sanıyorum ki bu düzeyde etkilenmeyeceklerdir.
Kitabın içeriği tabi ki kınanmaz; sonuçta bu bir hayal ürünü-kurgu. Ancak kitabın sonsözüyle yazarın da bir şekilde ahlakçılık yaparak katili neredeyse haklı bulması, eseri çok çok kötü bir kitap haline getirdi. Kitabı elbette okumanızı öneririm. Özellikle de son kısmı okumanızı. Denilenin tam tersini düşünecek olursanız bu kitaptan verim alabilirsiniz.