Kişisel kitap okuma defterimden: Bu kitabı bitirmem bile 1 aydan fazla zamanımı aldı, ki bu da çalışma tempom hakkında fikir veriyor. Kaan Çaydamlı'nın biraz "yerli Buk" olma hevesinden mi desem, yoksa yaşlı moruğu çok benimsemiş olmasından mı bilmiyorum ama sanki bir Bukowski çevirisi okuyormuşum gibi hissettim. Kötü bir şeymiş gibi söylemiyorum bunu, benzer tadı aldığımı belirtiyorum sadece. Kadınlar, alköl, biraz daha kadın, yalnızlık, Olympos sabahları, biraz daha yalnızlık ve kadın... En önemli ve en hoşuma giden fark ise, motosiklet.
Son olarak, her notu sindire sindire, sanki Kadıköy'de bir barda oturmuşuz da Kaan bana anlatıyormuş gibi okuyunca daha keyifli oluyor.
