O amansız, kargışlı, ölümcül kâğıtla yüz yüze geliyorsun. Her şey sese, renge, kokuya, devinime dönüşüp duruyor: “Kurtuluş yok!” diyor. Bütün zehrini akıtıyor, ellenip ayaklanıyor. O zaman kollarını sıvayıp onun buyruğuna girmekten başka çıkar yol olmadığını anlıyorsun.