Öykülenmeye devam ettiğim şu sıralar, yolculuk hali, yanıma kitap almayayım, epub arşivinden devam edeyim düşüncesiyle başladım Borges okumaya. Kısa soluklu bir öykü kitabı "Kum Kitabı". 13 öyküden oluşmakta -raslantısal, ya da kaçınılmaz ve büyüsel olmayan bir şekilde- ve bende genelde şu vardır; Güney Amerika dolaylarından bir yazar okurken haklı veya haksız bir şekilde, hayal gücünün doruklarına vardıran metinler okuyacağım hissiyatına kapılırım. Bu öykülerde de kısmen, doruklarda olamasak da hayal gücü dağının eteklerinde gezindik diyebilirim kendi adıma. Birkaç öyküde kurguya kapıldığım doğrudur ama kitap boyunca ilgimi çeken, kurgudan veya hayal gücünden çok, güçlü bir anlatım ve bu anlatımın hakkını veren bir çeviriyle karşılaşmak oldu. Kitaba adını veren "Kum Kitabı" öyküsü, kitabın son öyküsü. "Assolist en son çıkar" mantığı olsa gerek, ki iyi de olmuş ama sanırım beni en çok etkileyen, ilk öykü olan "Öteki" oldu. Sonrakiler onun bıraktığı etkiyi bırakamadı pek. Sanırım yaşlanmışım... Ve şunu da söylemeden olmaz: Güney Amerika edebiyatındaki şu tarihi kesitler beni pek açmıyor. Ortalık darbeciden diktatörden geçilmiyor, bir süre sonra hepsi birbirine giriyor bende. Kırk tane de ismi var bu hergelelerin, kafa çorbaya dönüyor sonra. Yaşlandım demiş miydim? Sanırım evet...
Yazarın Sondeyiş'inden alıntı yaparak güzel temennilerle bağlayalım bence: "Aceleyle kaleme alınan bu notların kitaba olan ilgiyi tüketmeyeceğini ve içerdiği düşlerin şu anda onu kapatmakta olanların konuksever hayal güçlerinde çoğalmayı sürdüreceğini umarım."