Oysa, söz konusu mucize (Asa-yı Musa) karşısında ,ahali yalnızca seyretmekle yetinirken imana gelen,Firavun'un sihirbazlarıdır.Öyle ki,bu taptaze imanları uğruna hayatlarını feda etmeyi göze almışlardır.Çünkü,sihrin ne olduğunu bilenler olarak,neyin sihir olmadığını bilebilme gibi bir istidatları vardır ve bu istidadı,sihir olmadığı tebarüz eden Asa-yı Musa mucizesi karşısında imana gelmek suretinde kullanmışlardır.