Masal bu ya, zamanın birinde birkaç arkadaş aralarında sürekli kitap alışverişi yapıyorlarmış .
Yine bir gün böyle kitap alıp verirken Bekçi Murtaza bunları görmüş ve hemen Cibali karakolunun pek kıymetli “kosmeri “ Cafer Sabbah efendiye jurnallemiş.
Görev bilinciyle ülke aşkıyla yanıp tutuşan Cafer “kosmer” hemen baskın basanındır deyüp, bu haylaz arkadaşları suç delilleri ile birlikte yakalamış ve hiç zaman kaybetmeden kulaklarından tuttuğu gibi Hakim Hulusi Kentmen amcanın karşısına çıkarmış.
Yanağı sıkılası tonton hakim amca, ele geçirilen deliller çok kuvvetli olmasına rağmen, gençlerin haline acımış ve on beşer yıl gibi göstermelik cezalar vermiş…
Bak neredeyse unutuyordum.( adamın adı Korkut olmayınca masalı da bir şeye benzemiyor) Deliller ise, günümüzde bol köpüklü Türk kahvesi ile çok iyi “kombin” oluşturan Sabahattin Ali kitaplarıymış. Kahramanlarımızdan biri ise bu kitabın yazarıymış… Gökten üç elma düşmemiş, zararlı olma ihtimaline karşı havadayken imha edilmiş…
Alçakça, kahpece yapılmaya çalışılan bir suikaste, bağımsızlığımızı kazanmamızda emekleri hiçbir zaman unutulmayacak kurtuluş savaşının kahramanlarının da bulaştırılması ve itibarlarının şereflerinin idam edilmesi...
Tarihle ( resmi / gayri resmi) ilgilenmeyenlerin bile sıkılmadan okuyacağı akıcı bir dille yazılmış değerli bir eser.
Ayrıca okul müsameresi seyretmekten keyif alanlar için TRT’ de yayınlanmış dizisi de mevcuttur efenim.