Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsyan - Tenkil

Kürtler - 1

Hıdır Göktaş

Kürtler - 1 Gönderileri

Kürtler - 1 kitaplarını, Kürtler - 1 sözleri ve alıntılarını, Kürtler - 1 yazarlarını, Kürtler - 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kemal’den Son Söz
Dersim’e yapılması planlanan harekatın sonuçlan hakkında, Mustafa Kemal Atatürk, şunları söyleyecektir: "Uzun yıllardan beri süregelen ve zaman zaman gergin bir şekil alan Tunceli'ndeki loplu haydutluk olayları belli bir program içindeki çalışmalar sonucu kısa bir sürede ortadan kaldırılmış, bölgede bu gibi olaylar bir daha tekrarlanmamak üzere tarihe aktarılmıştır."
alan yayıncılıkKitabı okudu
Evlerin nasıl yakılıp yıkılacağı konusunda, bir el kitabı bile bastırılarak askeri birliklere dağıtıldı, "Tunceli bölgesinde yapılan eşkiya takibi hareketleri, köy arama ve silah toplama işleri hakkında kılavuz" isimli bu kitapçıkta "evlerin nasıl yakılacağı" dahi ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Kitapçığın "Köyde eşkiya
alan yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Seyit Rıza’nın Koçan aşiretine ait Uzun Meşe bölgesinde bulunduğunun öğrenilmesi üzerine, buraya uçak ve topçu desteğiyle şiddetli bir saldırıda bulunuldu. Kozluca muharebesi adıyla anılan bu çarpışmada Seyit Rıza çemberi yarmayı başarırken küçük karısı Besi, oğlu Şeyh Hasan ve bin kadar adamını kaybetti. Bunun üzerine, Seyit Rıza’ya haber gönderilmiş ve isteklerinin kabul edileceği, bunun için de görüşme yapılması isteği bildirilmişti: "Bu mıntıkalarda Türkler için kış mevsiminde harp etmek imkansızdı. Bu sebeple çalışmalara ara vermek zarureti vardı. Sükunet mevsiminde hile yoluyla çalışmanın maslahata daha ziyade uygun olduğunu takdir eden ordu kumandam, Munzur dağlarında mevzi almış olan Seyit Rıza'ya Erzincan valisi vasıtasıyla haber göndererek, Dersimlilerin isteklerinin kabul edileceğini, şimdiden bütün orduya ateş-kes emri verilmiş olduğunu, esasen Dersim'in münferit bazı aşiretleri müstesna diğer aşiretler üzerine henüz askeri harekat yapılmadığını, yapılmasına da lüzum görülmediğini ve vaki zararları tazmine hükümetin hazır olduğunu bildirerek, Seyit Rıza'yı Erzincan Merkezine getirmeye muvaffak olmuş ve maiyetiyle birlikte tevkif ettirmişti. (5 Eylül 1937)" Seyit Rıza’nın yakalanması bazı kaynaklarda ise "teslim oldu" veya "yakalandı" şeklinde verilmektedir.
alan yayıncılıkKitabı okudu
Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar uyarınca 12 Mayıs 1937 tarihinde Dersim tedip harekatı başlatılmış oldu. Yaz boyunca sürdürülen çarpışmalar sonucunda Seyit Rıza oldukça güç kaybetmişti. Sonuçta Seyit Rıza İngiliz Dışişleri Bakanlığına 30 Temmuz 1937 tarihinde bir mektup yazarak, Kürtlere destek olunmasını istedi: "Sayın Bakan, Yıllardan
alan yayıncılıkKitabı okudu
Seyit Rıza'nın karargah merkezi Halvori Vank, Alişer'in ise Ağdat'tı. Seyit Rıza’nın kardeşinin oğlu olan Rehber ise, Hozat civarındaki Pehami köyünde tarafsızlığını ilan etmişti. Rehber, tarafsızlığını ilan etmesine karşı akrabalık nedeniyle Seyit Rıza ve Alişer'in yanına her zaman girip çıkmakta ve harekatın hemen bütün ayrıntılarını bilmekteydi. Çarpışmaların kızıştığı sıralarda kurmayını korumaya almak isteyen Seyit Rıza, Alişer'den İran veya Irak'a geçmesini ister. Bu kararı öğrenen Rehber, silahlı sekiz kişiyle birlikte Alişer'in ziyaretine gider ve sohbet esnasında Alişer'i vurarak öldürür. Alişer'in karısı Zarife de bunun üzerine silaha sarılarak Rehber'i vurmak isterse de tutturamaz ve Rehber’in adamlarından birisini vurur. Bu davranışı, onun da kocasıyla birlikte öldürülmesine yol açar.
alan yayıncılıkKitabı okudu
Kürt kaynakları Dersim'de olayların çıkışını şöyle anlatmaktadır: "Silah toplamak bahanesiyle, Yusufan aşireti üzerine askeri bir müfreze gönderilmişti. Bu müfreze askerlerinden bazıları, fakir bir kıza fiilişeni icra etmişlerdi. Bunu haber alan aşiret reisinin oğlu Fındık, askeri müfrezeye hücum ederek, mıntıka dışına püskürtmeye mecbur kalmıştı. Bu sebeple Mazgirt mıntıkasında çarpışmalar başlamıştı. Seyit Rıza'nın oğlu Bra İbrahim Hozat'a gelerek, Abdullah Alpdoğan idaresi ricalile temasa geçmiş ve yapılmakta olan askeri harekatın bir şekilde icrasını babası adına dilemişti. Bra İbrahim geri dönerken, Kurmay Şevket'in hazırlamış olduğu bir plan mucibince, Kırgan aşireti dahilinde Dest köyünde misafir bulunduğu evde gece uyurken feci bir surette imha ettirilmişti. Genç evladının kahpece öldürülmesinden müteessir olan Seyit Rıza, Kırgan aşiretinin merkezi olan Sin köyünü kuşatarak katillerin teslimini dilemişti. Türk generali bu haklı isteği yerine getirmedikten başka, Bra İbrahim'in katilleri, Kurmay Şevket'in mahiyetine alınarak taltif edilmişlerdi." Başlayan çarpışmalarda, Dersimlilerin liderliğini Yukarı Abbasan aşiret reisi Seyit Rıza yapmaktadır. İsyanın kurmayı ve teorisyeni ise, Şeyh Hasanan aşiretinden Alişer'di.
alan yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Dersim, yüzyıllardır sürdürdüğü "fiili bağımsızlığını" Cumhuriyet döneminden sonra da sürdürmekteydi. Dersim'de egemenlikleri devam eden aşiretlerin her birinin bir "meclisi" ve bir de bütün aşiretlerin bağlı olduğu "Cemaat-ı aşiran"ı (genel meclis) vardı. Burada alınan kararlara bütün aşiretler uymak zorundaydı.
alan yayıncılıkKitabı okudu
1935 yılında Dersim'in "vilayet teşkilatına alınması" için bir kanun hazırlandı. Dersim'in isminin "Tunceli" olarak değiştirildiği bu kanun, meclisin 25 Aralık 1935 günkü oturumunda görüşüldü. Kanun hakkında Meclise bilgi veren Dahiliye Vekili (İçişleri Bakanı) Şükrü Kaya bölge hakkında şu açıklamalarda bulunmaktadır: "....1876 senesinden beri bugüne kadar muhtelif tarihlerde muhtelif kuvvetlerle on bir harekatı askeriye yapılmıştır. Fakat bu askeri harekatı, askeriye muayyen bir gayeyi istihdaf ettiği (amaç edindiği) için asker geri alınmış, asıl harekatı askeriyeyi icap ettiren hastalık, ne tahlil ne de tedavi edilmiştir. Yalnız hafifletilmiştir. Cumhuriyet devrinin şiarı, memleketin esaslı ihtiyaçlarını esasından tedavi etmek ve asıl hastalığı tedavi eylemek olduğu için burada da medeni usullerle bir tedbir düşündü ve bu programı ile memleketin her yerinde olduğu gibi buraların da Cumhuriyetin feyizlerinden istifade etmesini temin edecektir. Şimdi müzakere edilecek kanun bu kanundur. Orada anormal bir şey yoktur. Efkarı umumiyeye arzetmek isterim ki, memleketimizde anormal bir vaziyet yoktur."
alan yayıncılıkKitabı okudu
Takriri Sükun kanunun çıkarılmasından sonra, bölgeye yapılması düşünülen harekata yönelik hukuki hazırlıklar 1932 yılına dayanmaktadır. 1934 yılında, Meclis'te görüşülerek kabul edilecek olan 2510 sayılı "İskan Kanunu"; 2 Mayıs 1932 tarihinde "1/335 numaralı İskan kanunu layihası ve İskan muvakkat encümeni mazbatası” başlığıyla
alan yayıncılıkKitabı okudu
Dönemin İktisat Vekili Celal Bayar, 1936 yılında doğuya yaptığı bir inceleme gezisinden sonra 69 sayfalık bir "Şark Raporu" hazırladı. Bu raporda, bölgede yapılması gereken uygulamalara ilişkin olarak şu görüşler yer almaktaydı: "Şark'ta bugün için dahi tamamen yerleştiğimiz iddia olunamaz, İstinad edeceğimiz (dayanacağımız) en mühim kuvvet ordumuz ve jandarmamızdır. Doğu illerinde hakimiyet ve idare bakımından göze çarpan bariz bir hakikat vardır; Şeyh Sait ve Ağrı isyanlarından sonra Türklük ve Kürtlük ihtirası karşılıklı şahlanmıştır. İsyan edenleri tenkil etmek için şiddetin manası anlaşılır ve yerindedir. İsyandan sonra, fark gözetmeksizin idare etmek de bundan ayrı ve mutedil bir sistemdir."
alan yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Dersim tedibi hazırlık raporunda "Askeri hazırlıklar" ele alınmakta ve şu görüşlere yer verilmektedir: "1- Kaza kaymakamlarına ve nahiye müdürlüklerine muvakkaten (geçici olarak) zabit tayini (verilecek talimat dahilinde askeri tetkikat yapmak maksadı ile) 2- Mücavir kıtanın (yakınlardaki askeri birliklerin) tatbikatı ve atışları Dersim içinde yapılmalıdır. 3- Tayyarelerin talim uçuşları Dersim üzerinde yapılmalıdır. Ve bu münasebetle tayyareden resimler alınmak muvafık (uygun) olur. 4- Harekata iştirak edecek kıtaat zabitanının kadro seyehatları, E.H. seyehatları Dersim içinde yapılmalıdır. Bu esnada Dersimlilerin harekat zamanında sığınması muhtemel mağaralar görülmelidir. Arazi, mevazi (mevziler) yollar ve sular tetkik edilmelidir. Bu hazırlıklar aynı zamanda Dersimlilerin muhitinde bulunan Türk köylerine vaki olacak akın ve tecavüzlerini de tahdit eder. Dersimli suçlunun yakalanmasını ve suç yapan köy veya mevkide silah toplanmasını mümkün kılar. 5- Harekat için elzem olan yol ve köprü ihtiyaçları ve noksanları tespit ve zaruri olan aksam temin olunmalıdır."
alan yayıncılıkKitabı okudu
İlk etapta, bölgede devlet denetiminin temelini oluşturacak yol yapımına başlanacaktır. Reislerden ayrılmış Dersimlileri, çevredeki topraklı yerlere toplamak ve onlara toprak vererek hem tarımla hem de ticaretle uğraşmalarını sağlama işi de ikinci yılın planları arasındadır. Bütün bunların yanı sıra devlet resmi ideolojisini yaymak için de okullar açmalıdır: "Dersim'de açılacak mekteplerle istikbalin Dersimlilerini bugünden daha medeni, yumuşak hale getirmek ve Türklüğe yaklaştırmak ve kendilerinin aslen Türk olduklarını öğretmek lazımdır. Mektepler vasıtası ile Türk lisanı Dersim'de temin edilmelidir. Bu maksatla bidayette (başlangıçta) Plümer (Pülümür), Mazgirt ve Hozat'ta birer ilk mektep açmak ve buralara mefkureli (idealist) muallimler tayin etmek lazımdır," Üçüncü yıl yapılması düşünülenler ise artık devletin varlığının tamamen pekiştirilmesine yönelik çalışmalardır. Bunun için de yine yol yapımına ve ticaretin geliştirilmesine önem vermek başta gelmektedir.
alan yayıncılıkKitabı okudu
Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey'in bölgeye ilişkin hazırladığı ve İçişleri Bakanlığına sunduğu 2 Şubat 1926 tarihli raporunda dediği gibi; "Dersim, Cumhuriyet hükümeti için bir çıbandır. Bu çıban üzerinde kesin bir ameliye yapmak ve elim ihtimalleri önlemek, memleket selameti bakımından mutlaka lazımdır."
alan yayıncılıkKitabı okudu
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.