Bu 4. ciltte Sivas kongresinden sonra, Istanbul'un saltanat ve hilafet adına kışkırtma ve özel çabalarıyla ortaya çıkan din temelli ayaklanmalar, o ayaklanmalar sırasında asker ve özellikle subaylarımıza uygulanan yabancı düşmandan görülmeyen beter katliamlar, vatan savunmasi icin en lazim zamanda pusu ve kahpeliklerle katledilen nice yiğitlerin yaninda, adlarini şöyle böyle bildiğimiz pek cok gizli kahramanı da tanıyoruz. Marmara bölgesi ve Iç Anadolu'da zıvanadan çıkmış güruları her nizami yol denenip durduramayınca, aynı dilden konuşan Çerkez Ethem'in devreye sokuluşu, onun şahsi Divan-i Harp realitesi, bu kuralsız gücün yarattığı ego yine bu cildin en önemli detayı oluyor. Tabi bu kitapta, Istanbul'daki meclisin ingilizlerce basılmasından sonra soluğu Ankara'da alan pek çok mebusun içinde hala Istanbul'daki ayak oyunlarını devam ettiren, o gücü kimseye kaptırmak istemeyen, Mustafa Kemal'in anlayışına zerre kadar yaklaşamayıp, o güce diş geçiremeyeceğini anladığından, kardeşleri yoluyla idare edilebileceklerini düşündükleri Çerkez Ethem'in egosunu gıdıklayıp, kafasını bulandıran mebuslarla da tanışmış oluyoruz. Mustafa Kemal'i yollarından çekmesini sağlamak amacıyla Çerkez Ethem'in tarih sayfalarında bambaşka bir yere oturmasına sebep olan olayların başlangıcı ile cilt sona eriyor. Gelsin 5.cilt