Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kuvayi Milliye Destanı

Nazım Hikmet Ran

Kuvayi Milliye Destanı Sözleri ve Alıntıları

Kuvayi Milliye Destanı sözleri ve alıntılarını, Kuvayi Milliye Destanı kitap alıntılarını, Kuvayi Milliye Destanı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşündü birdenbire kayalardaki adam kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri Kim bilir onlar ne kadar büyük ne kadar uzundular? Birçoğunun adını bilmiyordu yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlikten evvel geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.
Ateşi ve ihaneti gördük. Ve yanan gözlerimizle durduk bu dünyanın üzerinde.
Reklam
"Ey benim sevgilim, karlı bir çam ormanında nefes almanın bahtiyarlığına benzer seni sevmek..."
Biz ki İstanbul şehriyiz, Fransız, İngiliz, İtalyan, Amerikan bir de Yunan, bir de zavallı Afrika zencileri yer bitirir bizi bir yandan, bir yandan da kendi köpek döllerimiz, ... Çok tehlikeli anlar yaşıyoruz. Sergüzeşt ve cidal devri geçmiştir: Türkiye’yi geniş kafalı birkaç kişi belki kurtarabilir;
“Ateşi ve ihaneti gördük ve yanan gözlerimizle durduk bu dünyanın üzerinde.”
Memleketim. Memleketimi seviyorum. Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım. Hiçbir şey dindirmez iç sıkıntımı, memleketimin şarkıları ve tütünü kadar.
Reklam
Karayılan destanı
Çünkü onu düşünmeğe alıştırmadılar. Yaşadı toprakta bir tarla sıçanı gibi, korkaktı da bir tarla sıçanı kadar... Karayılan olmazdan önce kara yılanın encâmını görünce haykırdı avaz avaz ömrünün ilk düşüncesini . İbret al, deli gönlüm, demir sandıkta saklansan bulur seni, ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm...
Karayılan destanı
Karayılan olmazdan önce kara yılanın encâmını görünce haykırdı avaz avaz ömrünün ilk düşüncesini . «İbret al, deli gönlüm, demir sandıkta saklansan bulur seni, ak taş ardında kara yılanı bulan ölüm.» Ve bir tarla sıçanı gibi yaşayıp bir tarla sıçanı kadar korkak olan, fırlayıp atlayınca ileri bir dehşet aldı
Ateşi ve ihaneti gördük. Ve kanlı bankerler pazarında memleketi Alaman'a satanlar, yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar düştüler can kaygusuna ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından karanlığa karışarak basıp gittiler. Yaralıydı, yorgundu, fakirdi millet, en azılı düvellerle dövüşüyordu fakat, dövüşüyordu, köle olmamak için iki kat, iki kat soyulmamak için.
Çanakkale
sonra, 3 deniz, 6 kol tren hattı, sonra, göz alabildiğine yol : sılaya gittiğimiz, gurbette göründüğümüz ve neden ve niçin olduğunu sormadan çöle, Çanakkale' ye, ölüme gittiğimiz yol ve sonra toprak ve o toprağın insanları…
Reklam
Ateşi ve ihaneti gördük ve yanan gözlerimizle durduk bu dünyanın üzerinde, İstanbul 918 Teşrinlerinde
Çocuklarımıza Türkçe okutmak, öğretmek, sevdirmek onlara dünyanın en diri, en taze dillerinden birini kendi dillerini, güzel şey büyük şey.
Ateşi ve ihaneti gördük ve yanan gözlerimizle durduk bu dünyanın üzerinde, İstanbul 918 Teşrinlerinde.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.