Fournier’nin yazım tarzını seviyorum, son derece yalın ama müthiş derece çarpıcı bir ifade yeteneği var.
Bu sefer Fournier’nin sarsıcı kaleminden annesini okuduk. Tabii ana karakter anne olunca, yardımcı karakter de baba oldu. Kitabın özellikle başlarında, çok zor bir çocukluk geçirmiş olduğunu düşündüm Fournier’nin, çok sevdiği hastalık hastası bir anne, annenin çok sevdiği ama zamanla ‘Tanrı varsa, almasını istediği’ alkolik, çocuklarına, eşine ve evine ilgisiz bir baba. Bence Fournier böyle bir ortamda, ancak ‘nükte’ye sığınarak çıkabilmiş ve akıl sağlığını korumuş. Hüzünlü bir okumaydı benim için.