Lacan'da Aşk sözleri ve alıntılarını, Lacan'da Aşk kitap alıntılarını, Lacan'da Aşk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi kendineymişsin gibi sakınmadan konuşabildiğin biriyle birlikte olmaktan daha iyi ne olabilir ki? Mutluluğunuzu kendi mutluluğu gibi paylaşacak biri olmadığında, başınıza gelen iyi şeyler nasıl keyif verebilir?
-Cicero, 1971
Evlilikte mutluluk tamamen şans işidir. Taraflar birbirlerinin huyunu suyunu ne kadar iyi bilirlerse bilsinler ya da birbirlerine ne kadar benzerlerse benzesinler bunun saadetlerine zerre katkısı yoktur. Sonraları huyları birbirinden nasıl olsa ayrılır, her türlü birbirlerini incitebilecekleri yeni bir durum ortaya çıkar. Ömrünü beraber geçireceğin insanın kusurlarını ne kadar az bilirsen o kadar iyi.
Aşk ve Gurur, Jane Austen, Bordo Siyah Yayınları
Freud birtakım erkeklerin kendilerine eş olarak onlara annelerini hatırlatan kadınları ya da en azından bir dereceye kadar, bilinçli veya bilinçdışı, çocukken annelerinin sağladığı doyumun aynısını sağlayacaklarına inandıkları kadınları seçtiklerini söyler.
"Bu uyuşukluk hissi, bu bıkkınlık, aptallık, oturup çalışmaya duyduğum isteksizlik, evdeki her şeyin sönük, tatsız gelmesi! Aşık olmuşum herhalde."
Emma, Jane Austen
Kadınların son zamanlarda aklını meşgul eden ve büyük ölçüde moda tasarımcılarıyla fotoğrafçıları tarafından teşvik edilen iskeletvari zayıflık, kadınlar tarafından uyarılan erkeklerce nadiren beğenilir ya da hiç beğenilmez. Günümüzde kadınların büyük kısmı, bu tip gıdasız kalmış kadınlar dergi kapaklarına çıkmayı başarabildikleri için, erkeklerin bu bir deri bir kemik kalma halini gözalıcı ve çekici bulduklarına inanıyor. Ancak moda endüstrisinin uzun süredir özellikle kadınlara ilgi duymayan, hatta genellikle ergenlik öncesi bir oğlan figürüne benzemediği ölçüde olgun kadın figüründen tiksinen erkekler tarafından yönetildiğinin farkında değiller. Cinsel olarak kadınlara ilgi duyan erkekler Freud'un Rüyaların Yorumu örneğindeki nüktedan histeriğin kocası gibi, oğlansı figürlerdense genellikle dolgun, daha feminen olanları tercih ederler.
Nitekim başka bir kadının kocasıyla yatan kadınlar da kendilerini bu şekilde kandırır: Erkeğin kendilerine son derece bağlı olduğuna ve onun karısını terkedeceğine inanmak isteseler de erkeğin metresine bağlılığı öncelikle erotiktir ve onu gerçekten sevdiği söylenemez.
Arzularlar ama sevmezler; bu iki zıt kutup asla bir araya gelmez. Bu tür erkeklerin her zamanki sevgi ve arzu biçimlenimi genellikle şöyledir:
1. Doğru kadın (Çoğu hastasının mensup olduğu sınıfa gönderme yaparak, kendi burjuva sınıfından, der Freud.): Sevgi mümkündür, arzu imkansız.
2. Yanlış kadın (alt sınıftan bir kadın): Arzu mümkündür, sevgi imkansız.
'Kendi kendineymişsin gibi sakınmadan konuşabildiğin biriyle birlikte olmaktan daha iyi ne olabilir ki? Mutluluğunuzu kendi mutluluğu gibi paylaşacak biri olmadığında, başınıza gelen iyi şeyler nasıl keyif verebilir?'
Sevdiğimizi itiraf edip bunu sözlü olarak ilan etmek, eksikliğimizi itiraf etmektir. Lacan'a göre ne zaman ağzımızı açıp bir şey söylesek aslında bir şekilde eksik olduğumuzu itiraf ederiz.
Bebekken ağzımızı mama, besin, sıcaklık veya ilgi eksikliği çektiğimizi ifade etmek için açtık ve isteklerimizi ifade etmek için konuşmayı öğrendik ki isteklerimiz bize bakım verenlerin değerlendirmelerinin insafına kalmasın. Çünkü bize bakım verenler her zaman ne istediğimizi çözemiyorlardı ve onların gayreti arzularımızın gerisinde kalıyordu. Konuşma kaybettiğimiz bir şey için bir rica veya taleptir; en azından duyulmak ve bir şeyin bazı yönlerden eksik olduğunu fark ettirmek için.
Lacan'ın dediği gibi, nihayetinde konuşma bir sevgi talebidir.