Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Laiklik-Demokrasi ve İslam

Ercümend Özkan

Laiklik-Demokrasi ve İslam Gönderileri

Laiklik-Demokrasi ve İslam kitaplarını, Laiklik-Demokrasi ve İslam sözleri ve alıntılarını, Laiklik-Demokrasi ve İslam yazarlarını, Laiklik-Demokrasi ve İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
368 syf.
9/10 puan verdi
·
443 günde okudu
Başarılı ama bol tekrarlı
Yazar, düşünceleri uğruna hapis yatmış bir insan. Düşüncesi uğruna hapis yatmak ölmek benim okumam için yeterli sebepti. Kitabı zaten Ercüment Beyi tanıyanlar okur sadece popüler bir kitap değil. O yüzden içerik olarak tanıyanlar ne yazdığını bilir. Merak edenler için kitap, müslüman mevcut demokratik sistemde yer edinebilir mi sorusuna cevap veriyor. Kitabin büyük bölümünde gazete röportajlari olduğu için surekli ayni sorular ve cevaplar var. O yüzden sıktı son bölümler. Yazarın dedikleri dogruysa, her müslümanın okuması gereken bir kitap.
Laiklik-Demokrasi ve İslam
Laiklik-Demokrasi ve İslamErcümend Özkan · Anlam Yayınları · 201619 okunma
İslâm, inananlarını Allah'a teslim olmaya çağırırken, demokrasiler insanları hevâ ve heveslerine uymaya çağırıyor. Bu çağrılardaki çelişki sizin de dikkatinizi çekmiyor mu? Laiklik, sokaktaki insanın anlayacağı şekilde ifade edersek, Allah'a "Ya rabbî sen tek büyüksün ama devlet diye bir başka büyük daha var. Bazı hükümlerini bırakıp devletinkine uyacağım. Hüküm sahibliğini aranızda bölüştüreceğim!” demektir
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Sistem öğütür
1990 yılı Şubat ayında Rand Corporation diye bilinen, Amerika'da özel istihbarat elemanlarınca hazırlanan bir rapor yayınlandı. Adı geçen raporda özetle Türkiye'deki laik rejimin İslâm'la çatışmamasi öğütleniyordu. Hatta raporu hazırlayan CIA Ortadoğu sorumlusu Fuller şöyle diyordu: "Liderlerin; Washington, Nehru, Lenin, Gandhi ve Mustafa Kemal gibi liderlerin öldüğünü, bununla birlikte ilkelerinin de öldüğünden" bahisle "Kur'an ve İncil'in yaşadığını" ifade ederek, artık klasik kemalizmin modasının geçtiğini ve bugünkü dünya koşullarında İslâm'la barışık olmanın zamanının geldiğini ifade ile müslümanların siyasi yapılanmalara çekilmesiyle İslâmî tehlikenin bertaraf edileceğini, hele hele bir de bu müslümanlar parlementoya sokulabilirse fevkalade olacağını ifade ediyordu. Ve ardından da parlementoya girmenin akidevi tavizi beraberinde getireceğini ekliyordu.
Sayfa 247Kitabı okudu
İnsanlar hayalleri ile yaşayabilirler ama yaşamları hayal değildir . Bu itibarla, birbiri ile 180 derecede zıt (aykırı) görüşleri ve davranış şekilleri ile bir arada yaşayabilmeyi mümkün görebilmek, herhalde eşyanın tabiatını kavrayamamak olsa gerektir." Ercümend Özkan / Laiklik-Demokrasi ve İslam
''Demokrasilerde ‘iyi ve kötüyü, ‘doğru ve eğriyi insanlar, bunların çoğunluğu ve giderek bunların temsilcilerinin çoğunluğu karar verir ve belirler. İslâm’da ise, hasen(iyi) ile kubh(kötü), hak ile bâtıl, haram ve helali belirleme hakkı ve yetkisi yalnızca Allah’a aittir. Bu esâsî bir farklılıktır demokrasilerle İslâm arasındaki. Demokrasiler yeryüzünü ifsad rejimleri iken ve bunu insanları hevâlarına uymasını teşvik ederek yaparken, İslâm yeryüzünün ifsad edilmesine kesinlikle göz yummaz. “Fasid” olarak gördüğü her şeyi kaldırmayı amaç edinen bir devlet düzenidir. Demokrasilerde devlet, insanların levminden çekinirken ve hatta bundan bile çekinmezken, İslâm’da devlet yalnızca ve öncelikle Allah’tan, O’nun azabından çekinir. İnsanları da Allah’ı sevmeye ve O’nun azabından korunmaya (Takva’ya) çağırır. Bunu O’nun bize gönderdiği vahyi açıklayarak ve insanları bu vahye uymaya teşvik ederek yapar.'' Ercüment Özkan - (Laiklik, Demokrasi ve İslam adlı kitaptan)
Bilinçli Müslüman
İslâm öyle bir şeydir ki onu yaşayan asla yılgınlık duymaz. Allah’a gerçekten tevekkül eden, kesinlikle başka vekil edinmek gereğini hatırına bile getirmez. Kendisine yapılan hiçbir kötülük, onu aynıyla ya da daha değişik bir kötülükle cevaplamaya meylettirmez. Kendi malı alınır, lâkin o başkasının malını almaz. Kendine hakaret edilir, lâkin o hakaret edene bile hakaret etmez. Kendisine zulmedilir, lâkin o kimseye zulmetmez. Zira o bilir ki, kendisi bir müslüman olarak korunması gereken değerleri korumakla yükümlüdür. Kendisi de bozulur ve kendisine yapılan bozuklukları o da başkalarına yaparsa bu değerler yeryüzünden kaybolur. Bu takdirde ortada değerler kalmaz ve günün birinde imkân sahibi bulunsa da, yeryüzünde ikâme edeceği bir değer kendisinde de kalmaz. İşte bu hâl mahvolmuşluğun hâlidir.
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
İnsan kendi doğasını ancak bu doğanın sahibince bildirilen esaslara uyarak koruyabilir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Zekat
Zekât toplanması, devlete vazife olarak verilen fakat dağıtımı ¡âyette zikredilenler arasında gerçekleştirilmesi zaruri bulunan, devletin bildirilenlerin dışında bir yere tasarruf edemeyeceği, bir bakıma âyette zikredilenler adına emanetçisi bulunduğu bir mülkiyet konusu şeydir.
Laiklik
Yani din, insan ile vicdanı arasındaki en dar alana hapsedilsin ve dışarı çıkıp hayata karışmasın.
Toplumumuz
İyiyi, doğruyu bulmayı amaçlamayanların, düşünce ve eylemlerinde tepkisel olanların alternatifsiz olarak varabilecekleri nokta herhalde kötülerin en iyisini tercih noktası olacaktı
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.