1892 Bosna-Hersek doğumlu olan İvo Andriç Slav kültürü ve edebiyatı alanında yüksek lisansını tamamladıktan sonra, “Osmanlı Yönetimindeki Bosna Hersekte Kültür Yaşamı” konusunda doktora tezi verdiğini biliyoruz. Büyüdüğü ortam, aldığı eğitim, yaşam koşulları gereği; Osmanlıyı iyi tanımış ve genellikle kitaplarında Osmanlı kültür yaşamını konu etmiştir. Müslüman ve Türk olmayan bir kişiden, Osmanlı kültürü ve yaşam tarzına ait “tarafsız”anlatımlarla dönem hikayeleri okumak isteyenler, Andriç kitaplarınını okumalıdır.
Bu kitabında da İstanbul’daki bir hapishanede ; Müslüman , Yahudi, Hıristiyan mahkumların karamsar atmosferini anlatıyor Andriç. Ayrıca, Osmanlı Şehzadesi Cem Sultan’ın hapis ve sürgün günlerini de etkili bir şekilde konu etmiş kitapta.
Kitaptan, Cem Sultan,ın anlatıldığı bölümden bir alıntı paylaşıyorum:
“Türk ve Hıristiyan olarak iki kampa bölünmüş bu bilindik dünyada sığınabileceği hiçbir yer yoktu. Çünkü orada da burada da yalnızca tek bir şey olabilirdi: Sultan. Muzaffer ya da mağlup , ölü ya da diri. Bu yüzden, düşüncelerinde ya da rüyalarında bile, artık kaçma şansı olmayan bir köleydi. Kaçmak ondan daha küçük ve daha talihli kişilerin yolu ve umutluydu. Burada esir, İstanbul’da canlı ya da toprağın altında ölü bile olsa kaderi sultan olmaktı.”
Cem Sultan, Uzun yıllar süren sürgün hayatından sonra, İtalya’da vefat etmiş, cenazesi Bursa’ getirilerek büyükbabası Sultan 2. Murat’ın yaptırdığı caminin bahçesine kardeşi Şehzade Mustafa’nın yanına gömülmüştür.