#artemisaşkına Ay Günlükleri serisi devam ediyor. Aslında bu kitap bir yan kitap ama Winter'dan önce çıkmış. Şimdi ben daha önce seriyi okuduğumda en sona bu kitabı okumuştum ve çorba olmuştum. O yüzden benim okuduğum sırayla okumanız iyi olur. Keza kitabın son sayfalarında belirtilmiş sıralama da bu yönde.
Evet, seri boyunca kötü gıraliça Levana'yı sevmedik, nefret ettik. Ama gıraliçanın hikayesi neydi merak ettik mi? Gerçekten de söyledikleri kadar kötü müydü?
Cinder-külkedisi, Scarlet-kırmızı başlıklı kız, Cress-rapunzel ise Levana kim sizce? Tabi ki Pambuk premsesteki üvey anne, kötü gıraliça. "Ayna ayna söyle bana, var mı benden güzeli bu dünyada?"
Ama bu seride gıraliça aynalarla barışık değil. Yüce Google'dan baktıp psikolojide buna 'beden dismorfofobik bozukluğu' diyorlarmış. Çünküsü bizim kraliçe gerçek yaşamda kendini başkası gibi hayal etmiyor, aksine büyüyle görünümünü de değiştiriyor. Buna tağmen rahmetli İbrahim Erkal'ın dediği gibi Aynalara da küstüm yok, o güllere küsmüştü. Neyse biri küsmüştü işte #levana da küstü.
Çünkü yüzü korkunçtu. Üstelik bunu ablası yani Cinder'in annesi yapmıştı. Yani onu bu kadar korkunç olmaya ailesi ve diğer insanlar zorlamıştı. Tabi karşılıksız aşkı unutmamak lazım. Bir yanım ona çok üzüldü. Her şey çok farklı olabilirdi. Aslında çoğu kötü şey onun fikri değildi yada çoğu şeyin sebebi o değildi. Çakır'ın dediği gibi 'yapmasak da yaptı derler' oldu onunkisi.
Yan kitabı bilem çok beğendim. Siz hala okumadınız mı ya hu?