Bunu ister üzüm bağına bakan Nuh’a ister üzüm suyunu sıkan Baküs’e borçlu olalım, dünyanın en güzel içeceği olan şarap, dünyanın çocukluğuna dayanır; ve Osiris’e mal edilen bira, hiçbir şeyden emin olunmayan zamanlara kadar uzanır.
İnsan, silahın ve kaldıracın gücüyle doğayı boyunduruğu altına aldı, onu zevkleri, ihtiyaçları ve kaprisleri doğrultusunda yola getirdi, doğanın yüzeyini alt üst etti ve zayıf bir iki ayaklı, yaratılışın efendisi haline geldi.
Bu felaketin çevresini intikamla, ölüm melekleriyle, trompetlerle ve aynı derecede korkunç başka aksesuarlarla donatmaya pek hazırız. Ne yazıkki bizi yok etmek için bu kadar gürültü patırtıya gerek yok. Bu kadar tantanaya değmeyiz ve Tanrı isterse dünyanın yüzeyini herhangi bir araca başvurmadan da değiştirebilir.
Geniş alnı ciddi çalışmalara olan aşkını, ağzı ise sevecen eğlencelere olan düşkünlüğünü belirtmekteydi. Murakabeye dalmış bir havası vardı ve onu gören herkes şöyle düşünmekten kendini alamazdı: “Bu yaşlı adam bir bilge olmalı.”.
Çok basit bir teorem olan 'iki artı iki eşittir dört'ü işaretler aracılığıyla ilk ifade eden kişi, insanı adeta evrenin tahtına yüceltmiş bu güçlü matematiği yaratmıştır.
Yüzyılların seli insan türü üzerinden geçerken, durmadan yeni düzeltmeler getirmiştir. Bunun daima faal ama neredeyse hiç fark edilmeyen nedeni, daima ve sırayla hoş bir biçimde oyalanma isteğinde bulunan duyularımızın ısrarlı dilekleridir.