Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Siyasal İslam'a Biat Edenler

Liberal İhanet

Merdan Yanardağ

Liberal İhanet Gönderileri

Liberal İhanet kitaplarını, Liberal İhanet sözleri ve alıntılarını, Liberal İhanet yazarlarını, Liberal İhanet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tayyip Erdoğan, AKP iktidarını Cumhuriyet’i ve laikliği tasfiye etmekle eleştiren kesimlere büyük bir kinle saldırıyor.
AKP Sağcı Değil, İslamcı Bir Parti AKP’yi, Hürriyet ve İtilaf, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Demokrat Parti, Adalet Partisi ve ANAP gibi “muhafazakâr modernleşmeci” partilerin tarihsel, felsefi, siyasal ve örgütsel olarak düz bir devamı ya da bu akımın son halkası saymak doğru değil.
Reklam
Liberal Saflık mı Kötü Niyet mi? Ümit Kıvanç, AKP’nin doğru ve demokratik bir çizgi izlediği konusunda en ufak bir kuşku duymuyor.
Ümit Kıvanç’a göre, AKP’ye muhalefet etmek “demokrasi mücadelesine” karşı çıkmakla aynı anlama geliyor. Sosyalistlerin “demokrasi” için nasıl mücadele edecekleri bahsini bir kenara bırakalım, Kıvanç söyleşinin devamında özetle bize şöyle bir seçenek sunuyor; “Ya AKP’yi destekleyeceksiniz ya da statükodan, hatta darbeden yana olacaksınız.”
Ülkede dinci-faşizan bir rejimin kurulması yolunda atılan en büyük adımlardan biri olan 12 Eylül 2010 anayasa referandumunda Ufuk Uras ÖDP’den tamamen farklı bir tutum takındı. ÖDP söz konusu dönemde, doğru ve devrimci tutum takınarak TKP, EMEP ve Halkevleri ile birlikte “hayır” cephesi içinde yer alırken, Ufuk Uras ise adeta Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının sözcülüğünü yapıyordu.
UFUK URAS SOLCULUĞU AKP’nin anayasa değişiklik paketinin Meclis’te görüşülmesi sırasında, bu ülkenin siyasal tarihinden hiç silinmeyecek görüntülere tanık olduk. Örneğin sosyalistleri temsil etme iddiasıyla TBMM’ye giren Ufuk Uras, AKP’lilerin alkışları arasında “evet” oyu kullandı.
Reklam
Öyle ki, “muhafazakâr devrim” saçmalığı bir yana, “askeri vesayete” son verildiği ve ülkenin demokratikleştirildiği iddiası, Ergenekon soruşturmalarının başlatıldığı 2007 sonrasında neredeyse resmi görüş haline gelmişti.
Muhafazakâr ve dinci ajitasyonda “Cumhuriyet’in bir avuç elitin rejimi” olduğu şeklindeki söyleme, “baskı ve zulüm gören dindarlar” edebiyatı eşlik ediyor.
Kullanıldıktan sonra, buruşuk bir peçete gibi bir kenara atılan Hasan Cemal gibi isimler başta olmak üzere, çok sayıda liberal yazıcı, daha önce, “Elbette AKP hükümetinin de hataları var, onları biz de eleştiriyoruz, ama iktidarın ana yönelimi doğrudur ve bu nedenle desteklenmelidir.
İsterseniz şu aydın ihanetine biraz yakından bakalım. Ahmet Altan 17 Kasım 2011 tarihli Taraf gazetesinde yayımlanan “CHP ve Suriye” başlıklı yazısında şu soruyu soruyor; “Beyin ne işe yarıyor?” Soruyu, CHP heyetinin Kasım 2011 başında Suriye’yi ziyaret edip Beşar Esad’la görüşmesinden sonra, bu partinin aldığı politik tutumu eleştirmek için sorduğu anlaşılıyor.
Reklam
SİVİLLİK, DEMOKRAT OLMAYA YETER Mİ? Son yıllarda adeta bir fetiş haline getirilen moda kavramlardan biri de “sivil”, “sivil toplumculuk” kavramı ya da “sivil olmak” durumu sanırım. Öyle ki, “sivil” oldunuz mu, önsel olarak “demokrat”, “özgürlükçü” ve “antimilitarist” filan da oluyorsunuz. Öyle mi gerçekten?
Sol, Din Düşmanı mıydı? Zülfü Dicleli (Zülfükâr Dicleli) de, söz konusu röportajda solun din düşmanlığı yaptığını ve din konusuna ilgisiz olduğunu söylüyor.
Dönek Saldırganlığı Şimdi gelelim, Hüseyin Ergün ve Zülfü Dicleli’nin öne sürdüğü bazı görüşlere: Ergün’ün piyasa ekonomisini savunmak gibi saçmalıklarını bir yana bırakırsak, şu çok tartışılan Mahir Çayan’ın kendisine söylediğini iddia ettiği sözler üzerinde durabiliriz. Ergün, Mahir Çayan’la bir sohbeti sırasında ona, sol örgütler içinde MİT ajanlarının bulunduğunu söylediğini, Çayan’ın da kendisine, “Biz büyük ve etkili bir hareketiz, MİT’in bizimle ilgilenmesi normaldir” dediğini iddia ediyor.
Öyle anlaşılıyor ki, “eski solcu” olmak piyasada hâlâ yüksek bir değer taşımayı sürdürüyor. Türk sermayesi ve kurulu düzeninin, Batılı ülkelerden çok gecikerek de olsa, özellikle 1980 sonrasında solcuları sisteme entegre etmenin önemini (çok kavramasa bile) sezdiği anlaşılıyor.
Bu anlamda yurtseverlik sol ve doğası gereği enternasyonalisttir. Milliyetçilik ise, etnisiteyi esas alan bir gericilik ve yerelciliktir.
200 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.