İstanbul'u çok iyi bilmiyorum ancak Sait Faik öyle güzel betimliyor, öyle yormadan anlatıyor diye sanki 1940 lı yılların şehrinde sokaklarda geziyor gibi hissettim. Velâkin, öykülerde insanlığa, kötü ve fena yanlarımıza, ahlaksızlıklarımıza ve ahlâk anlayışımıza dair öyle vurgular var ki, benim gibi son zamanlarda insanlığa dair umudu kaybetmeye meyledenlerdenseniz, kitap bu hususu delice perçinliyor. Hele ki bundan 70 yıl önce de değişmeyen insanlarla karşı karşıya kalıyorsanız, hepten sarsılıyorsunuz.