Madame Bovary adlı eser, Gustave Flaubert'in din adamlarını ve toplumun ahlak anlayışını yerdiği, bunu da aşk ve ilişkiler ekseninde yaptığı kaliteli bir edebiyat örneği. Yayınlandığı 1857 yılında din ve topluma saygısızlık ettiği gerekçesiyle dava açılmış, sonra aklanmış neyse ki. Kitapta farklı konularda hırsları olan , kimi mesleki başarı, kimi para, kimi adrenalin için her türlü yanlışı ve bencilliği hiç düşünmeden yapan karakterler var. Kilisenin kan emici papazı, kasabanın tüccar görünümlü tefecisi, herşeye burnunu sokan işkolik eczacısı, hayatı romanlardaki maceralarla karşılaştırıp bir türlü mutluluğu bulamayan baş karakter madame B, gelinini kıskanan cadı kayınvalide, iyiniyetli aşık koca, dedikoducu komşular, çapkın sevgili namzetleri, hepsi de en içsel duygularıyla çok iyi betimlemelerle aktarılmış. Kitabın ilk üçte birlik kısmı biraz sıkıcı gibi gelmişti ama sonra hızlandı. Cümleler uzun ve ağdalı, bu nedenle çok kolay okunamasa da edebiyat klasiklerinden iyi bir örnek olduğu için okunmalı bence. Bu arada kitapta dr Bovary'nin ilk eşi eceliyle ölmedi gibi geldi bana, benim gibi düşünen varsa lütfen yorum kısmına yazsın. Kırmızı yayıncılıktan çıkan 432 sayfalık kitap titiz hazırlanmıştı, yazım yanlışı yoktu, bu anlamda yayınevini de kutlarım.