"Ey kutsal ağrı, sor : En son ne zaman ağladık!
Her gün, ama her gün gazetelerimizin sayfalarını yakmayan o soğuk ateşlerle, bedenimizin ve ruhumuzun duyarlılığını nasıl da kundakladık!
Artık hiçbir cinnet, cinayet, gasp, tecavüz ve işkence etkilemiyor bizi. Komşumuzun evinden yükselen alevler dokunmuyor evlerimize. Madenciler yerin yüzlerce metre altından cevherleri çıkartadursun, hiçbir haksızlık gözümüzden bir damla yaş çıkartamıyor!"(Sayfa 20)
Her gün maruz kaldığımız haberleri edebiyat aynasında yansıtsak karşımıza ne çıkardı? Her gün okuduğumuz o sayfalarda büyük başlıklarla veya küçük puntolarla yazılan o hikayeleri okuyup geçiyoruz farkında olmadan. Kimi dikkatimizi çekiyor kimi ise sonraki saniyede uçup gidiyor. Peki onların bir hikayesi yok mu? Haykırmak istediği bir gerçek yok mu?
Ali Ural, Makyaj Yapan Ölüler'de o haberlere edebiyat aynasından bakıyor ve bize o haberlerin haykırdıklarını duymamız için çabalıyor. Çünkü bu dünyada duyulması gereken acılar, alınması gereken dersler, üzerine düşünülmesi gereken konular var. Tüm gayret bu yüzden.
2003-2004 yılındaki ilginç ve trajik haberlerin Ali Ural'da uyandırdıklarından oluşan bu kitap yer yer düşündürüyor yer yer içimizde bir yerlere dokunmayı başarıyor. Lafı ne az ne çok kararında söylemesiyle ise ayrı bir yere sahip oluyor. Deneme severlere keyifli okumalar diliyorum.
"Bu hikayenin sizi güldürmediğini biliyorum.
Palyaço elbisesi giydiğimiz sürece, birilerinin bize "Başka numaran var mı?" diye soracağını da."(Sayfa 174)