Okuyucusunu kendi iç yolculuğuna çıkaran, nefsi bir hesaba mecbur kılan bir kitaptı benim için, Mantıku't-tayr.
Feridüddin Attâr tarafından kaleme alınan ve vahdet-i vücûd (varlığın birliği, varlıkta birlik) felfesini işleyen Mantıku't-tayr, bütün kuşların, padişahları Simurg'u aramak için hüthüt kuşunun rehberliğinde çıktıkları çetin yolculuğu ve ulaştıkları ilginç sonucu sembolik bir dille anlatmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'de "Neml Suresi"nin 16. Ayetinde aynen bu haliyle geçmektedir: "Süleyman, Davud'a vâris oldu ve, 'Ey insanlar, bize kuş dili (Mantıku't-tayr) öğretildi ve bize her şey verildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur.' dedi."
Sürekli bağlayıcılığı olmasa da ara ara okunarak ve sindirerek bitirilecek ve güzel anekdotlar barındarın bir çalışma olmuş.
Kitap son sayfadaki şu ayetle derin bir mana bırakarak son buluyor, Her bir hikmet sahibi bu eserin inceliklerini anlayamaz; çünkü "Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır (Kur'an, 1276)".
Esen kalın okumanızı tavsiye ederim...