"Sen bir martisin.Senin tek amacın karnını doyurmak." Evet bu kitapta sık sık karşımıza çıkan cümle de bu sanırım.Tek solukta okunabilecek,çok özlü yazılmış fablla karışık kısa bir hikaye.Kitap bana Hayvan Çiftliği" ni hatırlattı.Bu kitapta karşımıza çıkan martı Jonathan aslında toplumumuzdaki Aliler, Ayşeler,Ahmetler,Akileler...Toplumun baskıcı kuralları,özgürlüğü kısıtlayan gelenek ve görenekler,toplum tarafından dışlanma korkusu...Fazlasını boşver sen karnını doyuracak bir iş bul da futbol, resim, şiir,tiyatro,bale,opera onlar karın doyurmaz.Sakin onu yapma,sakın şunu giyme,aman ne derler sonra,öyle şey mi olur hiç...Bu sözlerin en az birini duymuşsunuzdur çevrenizden.Ozgurlugunuz,başarma duygunuz,hayalleriniz elinizden alinip siz sadece toplumun kalıbına oturtulmuş bireysiniz.Bu kitaptaki Jonathan gibi olmalıyız.Hayallerimizin peşinden kosmaliyiz her şeye rağmen.Vazgecmemeli yılmadan çalışmalıyiz hedeflerimiz için.Kelepce sadece bedene vurulur ruha değil.Seviyorum seni hayallerinin peşinden koşan Jonathan...
