Nereden bilecektim ki bi öğle arası zamanımı bu kitapla dolduracagimi. Martí uzun zamandır okumak istediğim fakat kısa olmasından dolayı hep ertelediğim bir kıtapti. Kısa olmasından ötürü ertelemiş olmama şaşırmış olabilirsiniz. Naparsiniz benim kafam da böyle çalışıyor.
Toplumda belli kalıplar altında yaşayan bizler, sınırlarımızın ötesine geçmekte hep kaygı duyarız. Oysa bilmeyiz gerçek yaşamın bu mu yoksa bilmediğimiz ve tercih etmediğimiz dıger seçenek olduğunu. Toplumsal normlar tarafından bu çizgileri aşmamamiz bilinçaltımıza işlenmiştir. Sorgulayan insan, dıger insanlara göre bunu farklı bi noktaya getirmiş, gündelik yaşamın dışına çıkmayı hedeflese de bunu aşması toplum tarafından engellemiştir. Dünyanın varlığından bu yana kabul gören yaşama biçiminin aynı olması geleneklerin aynı şekilde devam ettirilmesi ve bu basit düzenin bir parçası olması insanın yaşamdan zevk almamasına ve kendini gerçekleştirmesine engel olmuştur. Bütün bunlardan sıyrılıp kendi özgürlüğümüze kavustugumuz zaman varlığımızı elde edeceğiz ve yasamimiza şekil verebileceğiz.
Bütün bu anlattıklarını baz alarak yazar bir martının ona dayatılan kurallardan sıyrılıp kendi varlığını elde etme ve bunu nasıl dıgerleriyle paylaşıp bunu bir amaç edildiğinin hikayesini bizlere akici bir dille anlatıyor.
