Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marx ve Mahdumları

Jacques Derrida

En Beğenilen Marx ve Mahdumları Gönderileri

En Beğenilen Marx ve Mahdumları kitaplarını, en beğenilen Marx ve Mahdumları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Marx ve Mahdumları yazarlarını, en beğenilen Marx ve Mahdumları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayaletimsi olanı bir ideoloji-birimi, dağıtılması gereken bir fantazma olarak ele alır Marx.
Marx'ın Hayaletleri'ne yol gösteren hattı, o kırmızı hattı veren adalet ve Mesihsellik fikriyle ilişkili­dir en başta.
Reklam
Marx'a iman edenler
Marksist vaat, açıklık, bekleyiş, kabul, konukseverlik açmazları aracılığıyla özgürlük ve adaletin sınırsız evrenselliğini talep eden vaat, lingua missa, lingua amissadır. Kullandığı dil, Blanchot'nun söz ettiği çöldür, her şeyin olanaksız olduğu, ama peygamberce bir "gene de"nin ken­dini gösterdiği çöldür.
Tekerleme gibi slogan ezberi var
Devlet, Parti ve Enternasyonal'in bugünkü ve miadı dol­muş örgütlenme biçimlerini yeniden üretmek isteyen Marksist­lerde daha çok "kötümserlik" buluyorum.
Dine yönelik hiçbir eleştirinin belirlenmiş her bir dine ilişkin hiçbir eleştirinin, ne denli gerekli ya da kökle olursa olsun, genelde imanı tehdit etmek zorunda olduğunu da, tehdit ettiğini de sanmıyorum.
Derrida rəis )
Her türlü "prioprietoriality"nin "mülkiyyette öncelik hakkı"nın ötesine geçemiyorsanız da, düşünmek için, haydi biraz daha gayret, yoldaşlar!
Reklam
Derrida, Stirner'in Marx'ın kötü kardeşi, ikizi, şeytansı bir imge olduğuna inanır: peşe-dü­şen kardeş, en-baş-hayalet. Kendi kendinin peşine düşme/yakasına yapışma açmazı, bir tek yakaya yapışma olarak olanak kazanan bir kendiyi "edimleştirir". Marx peşine düştüğüne yakasına yapıştığına inandığı hayalette üretir kendini. İşte, bu Mesihçe devrimci edimsellik kendine yönelen bir edimselliktir de: Kökensel bir sapkınlıktan, bir sapkın-edimsellikten kaynaklanır.
Din dünyası demek sıradan bir ideolojik görüngü ya da hayaletsi bir üretim değildir.
İnsan çelişkili buyruklar bırakan bir mirastan kendini nasıl sorumlu hissedebilir, nasıl sorumlu tutabilir ki?
106 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Filozof polemikleri: Marksizm adına!
Yazarın Marksizm hakkındaki görüşlerini yazdığı #marxınhayaletleri kitabına özellikle Marksist filozoflardan gelen eleştirilere karşı cevap niteliğinde denemesi, ironi olarak Mahdumlar (oģullar) başlığını verdiği. Eleştiriler; Mesih olmaksızın Mesihçilik, varlıkbilim mirasına sadık kalıp kalmamak, Derrida'nın estetize üslubu, Sapkın-edimsel
Marx ve Mahdumları
Marx ve MahdumlarıJacques Derrida · Ayrıntı Yayınları · 200431 okunma
Reklam
'Mesihçilik olmaksızın' 'Mesihsellik' başlığı altında koyduğum her şey, yalnızca bir muhafazkarlık durumunu değil ama aynı zamanda bir reform sürecini bile kesintiye uğratan devrimci anlara gönderme yapmadan düşünülemez.
(Marx'ta felsefi olan) Şu üç soru birbirine düğümlenmiştir: 1'Siyasal alan'ın görüngüselliğinin sınırlarını, olduğu haliyle, nasıl belirlemeli? 2Varlıkbilimsel- Tanrıbilim olarak felsefenin sınırlarını nasıl belirlemeli? 3Marx'ın mirası olarak Marx adındaki mirasın ve Marx adına mirasın sınırlarını nasıl belirlemeli?
Tutunacak dalı kalmayana kadar
Mesihçiliğin figürlerinin (burada biraz hızlı davranıp, biraz karışık biçimde olsa bile, bütün kodları açmak istersek), ideolo­jik ya da fetişleştirici, "dinsel" oluşumlar olarak yapıçözüme ta­bi tutulması gerekecekti.
Han­gi mülkiyet hakkını korumak gerek ki hala?Hangi sınırları? "Marksizm" kimin malı ki?Kendilerine Marksist diyen ya da Marksist olduklarını ileri sürenlerin özel mülkü, çitlerle çevrili arazisi mi hala?
Sözgelimi, bürokratikleşme de bir soyutlama ve hayaletleştirme görüngüsüdür... Marx bütün ömrünü bütün alanlardaki soyutlama olanağını çözümlemekle geçirmiştir... Kitabımın aynı zamanda bir soyutlama eleştirisi olduğunu da eklememe gerek var mı?
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.