Marx, varlıkbilim ile musallat-bilim arasında dolaşmak gerektiği, duyular-üstü varlık ile bu varlığın duyumlanabilir imgeleri arasındaki bulanıklaşmış ve tersine çevrilmiş ayırımıyla birlikte, dinsel ve hayaletsel bir ekonomi düşünmek gerektiği kanısındaydı.