Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mecmû'u'l Fetava - 1. Cilt Gönderileri

Mecmû'u'l Fetava - 1. Cilt kitaplarını, Mecmû'u'l Fetava - 1. Cilt sözleri ve alıntılarını, Mecmû'u'l Fetava - 1. Cilt yazarlarını, Mecmû'u'l Fetava - 1. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaratıklardan yardım isteyen kişinin hacetinin tamamını veya bir kısmını şeytan bazan yerine getirebilir ve kişinin meded beklediği zatın kılığında ona görünür; o kimse de bunu, yardım istediği (istiğasede bulunduğu) şahsın kerameti zanneder. Halbuki o, Allah'a şirk koştuğu için kendisine musallat olan ve onu sapıklığa düşüren şeytandır.
Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: "O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginiz daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır." (67 Mülk 2) Fudayl b. lyâz demiştir ki: "Âyette geçen (amelce en güzel) demek: "Amelin en halis ve en doğrusu" demektir". O'na sordular: "Ey Ebâ Ali! En halis ve en doğru amel ne demektir?" Fudayl şöyle cevap verdi: "Amel halis fakat doğru değilse kabul edilmez. Aynı şekilde doğru, fakat halis değilse yine kabul edilmez. Ne zaman hem halis, hem de doğru olursa o zaman kabul olunur. "Halis", yalnız Allah için olması, "doğruda", sünnet üzere olmasıdır!" İşte şu âyette kastedilen mânâ budur."
Reklam
Gaibin ğâib için duası, hâzırın duasından daha müstecabtır. Çünkü, daha halisane (yani, menfaat duygusundan uzak ve sırf Allah) için ve şirkten daha uzaktır. Bir başkası için, o istemeden dua etmekle, dua istemeye gelen kimse için ve onun yanında dua etmek nasıl aynı olur? Hadîs-i şerifte: "İcabet (kabul edilme) bakımından duaların en büyüğü, gaibin ğâib için yaptığı duadır" buyurulur.
(Müslim, Zikr 87)Kitabı okudu
Tevhid konusunun iyice yerleştirilmesi, şirk ve aşırılık telâkkilerinin kökünün kurutulması ile ilgili esaslar ne kadar anlatılır ve tekrar izah edilirse, nurun âlâ nur olur.
Peygamberlerin, bizimle Allah arasında Cenâb-ı Hakk'ın emri, nehyi, mükâfatı, cezası ve ihbarı hususunda aracı oldukları açıktır. Bizim vazifemiz, haber verdikleri bütün hususlarda onları tasdik etmek, emrettikleri ve vâcib kıldıkları konularda kendilerine itaat etmektir. Allah'ın bütün peygamberlerini tasdik etmemiz gerekir. Onlar arasında ayırım yapamayız. Kim onlardan birine dil uzatırsa, kanı helâl mürted bir kâfirdir.
Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kimde şu üç şey varsa, imanın tadını onlarla duyar: - Allah ve Resulünü herkesten fazla sevmek, - Sevdiği kimseyi ancak Allah için sevmek, - Küfürden kurtulduktan sonra ona geri dönmeyi ateşe girmek kadar kötü görmek".
(Buhârî, İman 9, 14; Müslim, İman 66; İbn Hanbel, I, lll/103, 114)Kitabı okudu
Reklam
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Üç mescid hariç, yeryüzünde hiçbir yere özel ziyaret maksadıyla sefere çıkılmaz. Bunlar; - Benim şu mescidim (Mescid-i Nebi), - Mescid-i Haram ve - Mescid-i Aksâ'dır".
(Buhârî, es-Salâtü fi Mescidi Mekke 1,6, Sayd 26; Müslim, Hac 415; Tirmizi, Salât 126)Kitabı okudu
"Münafığın biri, mü'minlere eziyet ediyordu. Bunun üzerine Ebu Bekir (r.a.) dedi ki: "Haydin Resülüllah'a gidip, şu münafığa karşı "istiğase" edelim." Hz. Peygamber O'na şöyle dedi: "Bilin ki, benimle istiğase yapılmaz (yardım istenmez); istiğase ancak Allah'tan istenir".
"Yahudiler, Arap müşriklerine karşı Muhammed (s.a.v) ile şöyle yardım istiyorlardı: - Allahım! Bizde adı-sanı yazılı olan bu peygamberi gönder ki, müşriklere azap edelim, onları öldürelim. Allah Teâlâ Muhammed'i gönderince, baktılar ki, kendilerinden değil; o zaman sırf arapları çekemedikleri için O'nu inkâr ettiler. Halbuki, O'nun Allah'ın Peygamberi olduğunu biliyorlardı.
Bırakınız şeyhleri, salihleri !
Allah'tan başkasına yemin ve rağbet etme, korkma, sakınma ve benzeri şeylerde bulunmanın hükmünde bütün yaradılmışlar aynıdır, hiçbir mahlûka yemin etmek olmaz. O'ndan sakınılmaz, tevekkül edilmez. Bu yaratık, mahlûkatın en efdali olsa da böyledir. Bırakınız şeyhleri ve salihleri, buna hiçbir peygamber ve melek bile müstehak değildir.
191 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.